Perşembe, Kasım 21, 2024
Ana SayfaBaşarı HikayeleriThomas Edison Kimdir? Hayatı ve Başarı Hikayesi

Thomas Edison Kimdir? Hayatı ve Başarı Hikayesi

Mucit Thomas Edison fonograf ve elektrikli ampul gibi icatlarıyla günlük hayatımızı yepyeni bir seviyeye çıkardı. Uzman bir iş adamı da olan Edison, icatları için aldığı 1000’den fazla patentle ticari zekasını ortaya koymuştu.

 

Thomas Edison Kimdir?

Thomas Alva Edison 11 Şubat 1847 tarihinde Ohio eyaletinde doğdu. Dünyanın en önde gelen mucitlerinden biri ve aynı zamanda da başarılı bir iş adamıydı. Başarıya giden yolculuğu boyunca saatlerce laboratuvarında deneyler yapan Edison, ilk elektrikli ampulü yaratarak insanlık tarihine adını altın harflerle yazdırdı. Sanayi Devrimi sırasında Amerikan ekonomisine büyük katkılarda bulundu ve hem Amerikan hem de insanlık tarihi için büyük işler yaptı. Edison 18 Ekim 1931’de 84 yaşındayken hayata gözlerini yumdu.

 

Thomas Edison’ın Kaç İcadı Var?

Thomas Edison her ne kadar ampulün muciti olarak tanınsa da, kendisi aslında insanlık tarihine tam 1093 adet buluş kazandırmış bir isim. İcatları arasında telgraf, fonograf, elektrikli ampul, alkalin bataryalar ve kinetograf da bulunan Edison, iletişimden sine maya birçok alana katkıda bulundu.

 

Ailesi

Samuel ve Nancy Edison’un yedi çocuğundan en genci olan Edison, politikacı bir babaya ve öğretmen bir anneye sahipti. Annesinin başarılı bir ilkokul öğretmeni olmasının Edison’un çocukluk yıllarında önemli bir etkisi olduğu düşünülüyor.

 

Çocukluğu ve Eğitimi

Edison oldukça zor bir çocukluk geçirdi. Küçük yaşlarda baş etmek zorunda kaldığı hastalıklar ve kulak enfeksiyonları ona ilerleyen yıllarda da devam edecek olan duyma zorluklarına mal oldu. Bu yüzden Edison hayatının kalanı boyunca neredeyse sağırdı. Kimi kaynaklarda Edison’un sağırlığının geçirdiği bir tren kazasında kulaklarının yaralanmasından dolayı oluştuğu söylense de, birçok kaynak asıl sebebin çocukken geçirdiği hastalıklar olduğunu doğruluyor.

1854 yılında Edison ailesi Michigan eyaletindeki Port Huron’a taşındılar. Burada bir devlet okuluna kaydolan Thomas Edison, ne yazık ki devlet okulundaki eğitime ancak 12 hafta devam edebilmişti. Hiperaktif bir çocuk olan Edison’un sık sık dikkati dağılıyordu, bu da öğretmeni tarafından öğrenme zorlukları çeken bir çocuk olarak değerlendirilmesine yol açmıştı.

Edison’un öğrenme zorlukları çekmediğini, sadece sıklıkla dikkatinin dağıldığını fark eden annesi, onu devlet okulundan aldı ve ona evde kendi eğitim vermeye başladı. 11 yaşındayken öğrenmeye karşı büyük bir iştah gösterdiği gözlemlenen Edison, konusu fark etmeksizin bulduğu her kitabı hevesle okuyordu. Bu sayede geniş bir spektrumda eğitilen Edison, kendi kendini eğitebilmeyi ve sadece hedeflerine yönelik değil, her konuda öğrenmeyi bir alışkanlık haline getirdi. Bu alışkanlığı onun hayatı boyunca elde edeceği başarılar için bir temel oluşturdu.

12 yaşına geldiğinde anne ve babasıyla pazarlık yapan Edison, demiryolu kıyısında gazete satmak için ebeveynlerinden izin koparmayı başardı. Bu yıllarda kendisi de küçük bir gazete çıkarmaya başlayan Edison, yayının adını Grand Trunk Herald koymuştu. Gazetenin içerdiği güncel haberler tren yolundaki yolcuların ilgisini çekiyordu, sadece gazete satmak amacıyla başladığı bu yolculukta bir anda oldukça popüler bir gazetenin yayıncısı haline gelmişti. Bu, Edison’un hayatı boyunca atacağı girişimcilik adımlarının ilkiydi, var olan bir ihtiyacı görerek bundan para kazanmayı başarmakta üstüne yoktu!

Tren yolunda gazete satmak Thomas Edison’a bir avantaj daha sağlamıştı. Trenlerden birinin bagaj vagonunda kendisine küçük bir laboratuvar kuran Edison, burada kimyasal deneyler yapıyordu. Bu deneylerden birisi sırasında kimyasalların tetiklemesiyle vagonda yangın çıktı. Bu küçük kazadan sonra trenden atılan Edison’dan gazetesini rota üzerindeki diğer istasyonlarda satması istendi.

 

Edison ve Telgraf

Edison tren yolunda çalıştığı yıllarda, trajik sayılabilecek bir olay genç adamın hayatını değiştirdi. Bir trenin her şeyden habersiz raylarda oynamakta olan 3 yaşında bir çocuğa doğru hızla ilerlediğini gören Edison, çocuğu kurtarmayı başardı. Sonra çocuğun babası minnettarlığını gösterebilmek adına Edison’a nasıl telgraf kullanılacağını öğretti. Daha sadece 15 yaşında olan Edison, bir telgraf operatörü olacak kadar iyi telgraf kullanabiliyordu.

Gelecek 5 yılda telgraf operatörü olarak bol bol seyahat eden Edison, boş zamanlarında da kitap okuyarak zaman geçiriyordu. Bu süreçte kitap okumak dışında telgraf teknolojisi üzerine çalışma ve deney yapma fırsatı yakalayan Edison, bu sayede elektrik üzerine birçok şey öğrendi.

1866’da genç Edison 19 yaşına girmişti. Kentucky eyaletindeki Louisville’e taşınan Edison, orada The Associated Press’te çalışmaya başladı. Gece vardiyasında çalışan Edison, bu sayede kitap okuyacak ve deney yapacak bolca zaman bulabiliyordu. Bu okuma ve çalışma alışkanlığı sayesinde sınırlara bağlı kalmadan düşünmeyi öğrenen Edison, bu sayede objektif değerlendirmeler ve incelemeler yapabiliyordu.

Bu dönemlerde telgraf teknolojisindeki gelişmeler Edison için bir dezavantaj oluşturmaya başlamıştı. Sürecin git gide okumaktan çok duymaya dayanıyor olması, Edison için iş imkanlarının azalması anlamına geliyordu. 1868 yılında telgraf operatörü olarak çalışmayı bırakıp evine dönen Edison, annesinin zihinsel rahatsızlıklardan muzdarip olduğunu, babasının da ona bakmak için işi bıraktığını gördü. Ailesinin yoksullukla boğuştuğunu gören Edison için geleceğinin kontrolünü ellerine alma vakti gelmişti.

Bir arkadaşının önerisi üzerine Boston’a taşınan Edison, Western Union Company’de çalışmaya başladı. O zamanlarda Boston, Amerika’nın bilim ve sanat merkeziydi. Boş zamanlarında çeşitli icatlar üzerine çalışan Edison, mucit kimliğini kazanmaya başlamıştı.

 

Thomas Edison ve İcatları

1869 yılında, daha sadece 22 yaşında olan Edison New York’a taşındı ve tanınmasını sağlayan ilk icatlarını geliştirdi. Bu dönemde geliştirdiği icatlarından bir tanesi şirketlerin o kadar çok ilgisini çekti ki, şirketler tarafından 40000 dolar karşılığında fikir hakları satın alındı. Bu başarısı Edison’un hayatında bir dönüm noktası oldu, telgraf operatörü olarak çalışmayı kalıcı olarak bırakan Edison, tüm vaktini bir şeyler icat etmeye adadı.

1870’lerin başında, bu genç mucidin ünü tüm Amerika’ya yayılmıştı. 1870 yılında New Jersey bölgesinde ilk laboratuvarını ve üretim tesisini kuran Edison, birkaç tane de makinist tutarak işe koyuldu.

Herhangi bir şirkete bağlı olmayan, bağımsız bir girişimciydi Edison. Bu sayede birden çok firmayla partnerlik kurdu ve açık arttırmalarla kendisine en çok ödemeyi yapan şirketler için ürünler geliştirmeye koyuldu. Endüstri lideri Western Union Telegraf Company en büyük müşterisiydi, ama şirketin rakipleri de sıklıkla Edison’un kapısını çalıyordu.

Yine böyle bir günde, Edison Western Union için bir cihaz geliştirmekteyken Western Union’ın rakiplerinden olan Jay Gould araya girdi ve Western Union’un ödediği miktara ek olarak 100000 dolar nakit para, Bondlar ve hisse senetleri teklif ederek cihazı satın almıştı.

Gittikçe artan talebe daha iyi karşılık vermek amacıyla işleri büyütmeye karar veren Edison, yine New Jersey’de başka bir bölgeye taşınarak bağımsız bir endüstriyel araştırma enstitüsü kurdu. Enstitü içerisinde mekanik mağazalar ve laboratuvarlar da bulunuyordu. Bu enstitüde çalışmalarını sürdüren Edison, 1877 yılının sonlarına doğru sesi kaydedebilen bir araç geliştirdi ve icadına fonograf adını verdi. Her ne kadar ürünün satışa çıkması on yılı bulsa da, bu icadı sayesinde ünü Amerika’yı aştı ve Edison dünyaca ünlü bir mucit haline geldi.

 

 Ampul Nasıl İcat Edildi?

Aslında ilk elektrikli ampul Edison’un icadı olmasa da, ampulün kitlesel olarak kullanılmasını sağlayan teknoloji Edison’a aitti. Edison, 1800’lü yılların başında İngiliz mucit Humphry Davy tarafından tasarlanan ilk elektrikli ark lambasını ticari kullanıma açarak pratik ve verimli bir ampule dönüştürmeyi amaçlamıştı.

Davy’nin icadını izleyen yıllarda Warren de la Rue, Joseph Wilson Swan, Henry Woodward ve Mathew Evans gibi bilim adamları da bu icadı geliştirerek toplu kullanıma açmayı amaçlamıştı. Neredeyse hepsi, vakumlama tekniğini kullanarak elektrikli ampulleri ve tüpleri mükemmelleştirmeye çalışsa da, çabaları hep başarısızlıkla sonuçlanmıştı.

Edison ise Woordward ve Evans’ın patentini satın aldıktan sonra bu tasarımı geliştirmeye odaklandı. Binin üzerinde denemeden sonra 1879’da ampulü geliştirmeyi başardı.Daha sonra bu ampulün patentini alan Edison, toplu üretime geçerek ampulün geniş kitleler tarafından kullanılmasını sağlamak için onu pazarladı ve satışa sundu. 1880 yılının Ocak ayında bu planın bir parçası olarak dünya üzerinde çeşitli şehirlere elektrik getiren ve ampul satan bir şirket kurdu.

Aynı yılın ilerleyen aylarında Edison Işıklandırma şirketini kuran Edison, bu sayede elektrik sektöründe bulunan şirketler arasında bir ilki gerçekleştirdi: yatırımcısı tarafından işletilen bu şirket, gelecekte General Electric Corporation adını alacaktı.

 

Peki Ampul’ün icadından sonra Edison neler yaptı?

1887 yılında New Jersey’nin West Orange bölgesinde bir endüstriyel araştırma laboratuvarı kuran Edison’un amacı, bu laboratuvarı kendi ışıklandırma şirketleri için bir araştırma üssü olarak kullanmaktı. Zamanının büyük bir çoğunluğunu burada geçiren Edison, ışıklandırma teknolojisinin ve enerji sistemlerinin geliştirilmesi üzerine yapılan çalışmaları yönetiyordu. Bu zaman diliminde gençliğinde icat ettiği fonografı da mükemmelleştiren Edison, aynı zamanda sinema filmlerinin çekimlerinde kullanılan kameralar ve alkalin bataryalar da geliştirdi.

Gelecek yıllarda mucitlikten çok endüstriyel yönetim ve işletme yöneticiliğine odaklanan Edison, West Orange’da kurduğu laboratuvarın bir kişi tarafından yönetilmek için çok büyük ve kompleks olduğu sonucuna varmıştı. Bir kişi tek başına laboratuvarda çalışılan her projeye yetişemiyordu, kendisini yetersiz hissetmeye başlamıştı.

Otomobil endüstrisinin büyümeye başladığı yıllarda, elektrikli bir arabaya yetecek gücü üretebilen bir batarya geliştirmeye odaklandı. İlerleyen yıllarda her ne kadar benzin ve mazotlu motorlar popülerleşiyor olsa da, elektrikli arabalar için çalışmaya devam etmiş ve o dönemde arkadaşı (ve aynı zamanda da hayranı) olan Henry Ford’a elektrikli bir aküyle çalışan tasarımını vermiştir.

1.Dünya savaşında Amerikan hükümeti tarafından danışma kurulunun başına getirilen Edison, orduda kullanılmak amacıyla geliştirilen icatları incelemekle yükümlüydü. Gerek deniz altılar, gerek silahlandırma teknolojileri gibi birçok proje üzerinde çalışan Edison, vicdanını daha fazla susturamayacağına karar vererek yalnızca savunma amaçlı silahların tasarlanmasına yardımcı olacağını söyledi. Savaşın bitiminde gazetelere konuşan Edison, insanları öldürmek amacıyla tasarlanan hiçbir silah icat etmediğim için gururluyum dedi.

1920’lerin sonlarına geldiğimizde, Edison 80 yaşlarına yaklaşmıştı. Bu yıllarda da çeşitli projeler üzerinde çalışmaya devam etti ve her ne kadar eskisi gibi üretken olmasa da, bilimle olan bağını asla koparmamıştır.

Mutlaka okuyun: Henry Ford Kimdir? Hayatı ve Başarı Hikayesi

 

Thomas Edison’un Nikola Tesla’yla ilişkisi

Thomas Edison’un dünya çapında ünlü olmasının belki de en büyük sebeplerinden bir tanesi, bir diğer ünlü bilim adamı Nikola Tesla’yla arasındaki rekabettir. Nikola Tesla da mühendislik alanına büyük katkılarda bulunmuş, hem akademiye, hem de beraber çalıştıkları dönemde Edison’un şirketinde önemli işler başarmıştı. 1885’te yolları ayrılan ikilinin arasındaki büyük gerilimin en temel sebebi, elektrik üzerine zıt fikirlere sahip olmalarıydı. Edison direkt elektrik akımının yancısıyken, Tesla kendi uzmanlık alanı olan alternatif akımın kullanımını destekliyordu.

Mutlaka okuyun: Nikola Tesla Kimdir?

 

Thomas Edison: Fil Katili

Edison’un insanları alternatif akımın tehlikeli bir şey olduğuna ikna etmek için kullandığı alışılmadık (ve oldukça gaddar) olan yöntemlerden bir tanesi de toplu gösterimlerde hayvanlara elektrik vererek etkilerini izleyenlere göstermesiydi. Bu şovlardan en az duyulanlarından bir tanesinde, 1903 yılında bir sirk fili olan Topsy’ye elektrik verilmişti.

 

Thomas Edison ne zaman öldü?

Edison, bir süredir tedavisini gördüğü şeker hastalığından kaynaklanan komplikasyonlar sebebiyle 18 Ekim 1931’de, New Jersey’de, Glenmont, West Orange’daki kendi evinde hayatını kaybetti. Öldüğünde 84 yaşında olan Thomas Edison’un ölümü, dünya çapında bir yasa sebep oldu. Dünya genelinde birçok topluluk ve şirket, Edison’u onurlandırmak üzere vefatının ertesi günü ışıklarını kapattı.

Edison, öldüğü yıllarda dünyanın en tanınan ve saygı duyulan Amerikan vatandaşlarından biriydi. Bugün içerisinde yaşadığımız modern elektrik dünyasının yaratıcılarından birisi olan Edison, icatlarıyla hepimizin hayatına dokundu desek yalan söylemiş olmayız.

 

İlginizi çekebilir

Başarı Hikayeleri
Dünyayı Değiştiren Buluşlar
Sevin KAYTAN
Sevin KAYTAN
Londra Üniversitesi Ekonomi ve Finans bölümünden Üstün Başarı Programı kapsamında mezun oldu. Tüm dünyada girişimcilikle ilgili birçok araştırmada yer aldı. Şu anda ise kariyer yolculuğuna Paris'te bulunan "OECD Girişimcilik Merkezi" nde devam etmekte.
Mutlaka Okunması Gerekenler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

En Çok Okunanlar