Her zaman olmazdı ama bazen tam da tropiklerin ortasında yelkenlimin güvertesine kurulmuş ailemle birlikte akşam yemeği yerken uydu telefonuma bir mesaj gelir, önemli bir müşterinin e-postasına acil olarak yanıt vermem gerektiğini belirten bir mesajla karşılaşırdım. Sonra bir koşu geniş bant uydu bağlantısını açıp e-postayı indirir,cevap yazar ve yaklaşık 20 dakikamı harcamış bir biçimde yemek masasına geri dönerdim.
Bu durum tatilim esnasında başıma gelseydi pek de hoş karşılamazdım. Ama bu sefer hiç de aldırış etmedim, çünkü bu tarz e-postaları yanıtlamak ailemle birlikte geçirdiğim iki buçuk yıllık bir yelken gezisini mümkün kılmıştı.
Çoğu kişi ücretli izine çıkmak deyince çalıştığı şirketle olan bağlantısını tamamen koparacağını düşünüyor. Ancak girişimciler ve yöneticiler için işlerini tehlikeye atmadan veya müşterilerini kaybetmeksizin bu durumu gerçekleştirmek pekala da mümkün. Ben de işimi ve özel hayatımı dengeleyecek bir orta yol arıyordum. Bu amaçla hem ailemle zaman geçirmeme hem de işletmemi daha da güçlendirmeme olanak tanıyacak temel görevlerimi belirledim.
Siz de aynısını yapın, işe yarayabilir.
Yolculuğumu planlamak için yıllarımı harcamış olsam da şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki bu model iş hayatından bir süreliğine kopup nefes almak ve içindeki girişimciyi yeniden uyandırmak isteyen herkes için işlevsel olacaktır. Başka bir hayalin peşinde koşmak için hatta sırf iş hakkında hiçbir şey düşünmemek için dahi işinize iki ay gibi bir süre ara vermek isteyebilirsiniz. Ve bu gerçekten de mümkün.
Tüm bunları daha küçük ölçekte gerçekleştirmek için yazımda sizler için listelediğim birkaç temel ilkeyi uygulayabilirsiniz:
1. İşletmenizle olan bağlantınızı yalnızca gerçek ve en verimli kullanım alanlarınızla sınırlayın. Diğer tüm aktivitelerden uzak durun.
Anlaşma kapama konusunda kimse elinize su dökemiyor mu? Cevabınız evetse işten uzak kalmayı planladığınız süre boyunca anlaşmanın kapatılacağı toplantılarda hazır bulunduğunuzdan emin olun. Benim gerçek iş aktivitelerim yani en verimli olduğum alanlar müşterilerle zaman geçirmek, büyük resmi görme stratejisi uygulamak ve yeni müşteriler edinmek üzere çalışmalar yapmaktı.
2.Çalışanlarınıza güvenin.
Gerektiğinde ulaşılmaz olun ve başkalarının işleri devralmasına izin verin. Hizmet anlayışınızı gerçekten bilen alanında iyi çalışanlarınızı kritik günlük kararları vermede özgür bırakın. Bu tarz bir liderlik rolünü üstlenmelerine izin vermek onlar için de bir armağandır ve her zaman orada olursanız bu şansı yakalamaları mümkün olmaz.
Kaliteli çalışanlar herhangi bir aksilikte telafi edileceklerini bildiklerinde işlerine dört elle sarılıp vereceğiniz yetkinin üstesinden geleceklerdir. Etrafta olmamanız onları, sizin varlığınızda atamayacakları adımlar atmaya veya sorumluluk kendilerinde olacağından bir şekilde ilerlemeye zorlar.
Mutlaka okuyun: Şirkette Güven Ortamı Yaratmak İçin 10 Tavsiye
3.Acil durumlarda ulaşılabilir olun.
“Patronun” bizzat ilgilenmesi gereken bir konu olduğunu düşündükleri zamanlarda personeliniz sizinle iletişim kurabilmelidir. Unutmayın, onları dayanağı halen sizsiniz. Bu durumu uzaktan mentorluk yapmak gibi düşünebilirsiniz.
Ama size ne kadar az ihtiyaç duyduklarına ve işten uzaklaşmanızın herkes için ne kadar iyi bir durum olduğuna siz de şaşıracaksınız. Pek çok “problemin” ya kendiliğinden çözüldüğünü ya da patronun problemleri ele alması için oturup beklerken şirketteki herhangi bir kişinin beklemeye gerek duymaksızın ortaya atılıp konuya el attığını fark ettim. Bu, şirketteki yeni nesil liderleri tespit etmemde ve geliştirmemde bana yardımcı oldu.
4.Çalışanlarınıza yüksek sayılabilecek miktarda ödemeler yapın.
Çalışanları hem uzun hem de kısa vadede motive eden iyi bir tazminat planına sahip olmanız gerekiyor. Bunu yapmanız çalışanlarınızı işletme sahibi gibi düşünmeye iter ve zorluklara karşı uzun vadeli çözümler arayışlarına girmelerini sağlar.
Mutlaka okuyun: Çalışanları En İyi Ödüllendirme Yolları
5.En son teknolojiyle uygulanan verimli çalışma süreçlerine sahip olduğunuzdan emin olun, böylece hiç kimse sizden harekete geçmenizi veya herhangi bir işi bitirmenizi beklemez.
Şirketim bu sorunun güçlü bir müşteri ilişkileri yönetimi (CRM) programı ve bu programa tamamen entegre iş akışları ile üstesinden gelmeyi başardı. Bu sizlere sunabileceğim en önemli ipucu olabilir.
İş akışları, görevlerin şirket geneline dağıtılıp farklı kişilere verilmesinde kritik bir öneme sahiptir ve bir nevi “başlat ve unut” sürecinin yaşanmasına olanak tanır. Böylece insanlar bir görevi tamamlamak için işletme sahibini beklemek zorunda kalmazlar. Diğer görevlere geçebilir ve yönetici görevin son aşamasını tamamladığında sistemin dosyayı önlerine yeniden getireceğini bilirler. Bu yöntem farklı zaman dilimlerinde veya esnek programlarla çalışan bir ekibe sahip olanlarınız için son derece faydalıdır.
Birkaç ay boyunca işten uzaklaşmanın sizi nasıl canlandıracağını hayal etmek çok da zor olmasa gerek, değil mi? Üç ay süren gezimi henüz bitirdim ve yıllardır hissetmediğim bir heyecan ve girişim ruhu ile işime geri dönüyorum. Şu an 40’lı yaşlarımın ortasındayım ancak tıpkı işimi ilk başlattığım dönemlerde olduğu gibi yani 26 yaşındaki taze girişimci gibi hissediyorum.
Ücretli izin alıp iş hayatından kısa süreliğine uzaklaşmanın işinize ne kadar yardımcı olacağına siz de şaşırabilirsiniz. Ben bu sayede personelimi güçlendirdiğime de inanıyorum, üstelik müşteriler ve çalışanlar da artık aradıkları cevaplar için yalnızca bana bağlı kalmak zorunda kalmıyorlar.