İnsanlar olarak sosyal varlıklarız. Her gün gerçek hayatta düşüncelerimizi ve duygularımızı tetikleyecek, bize ilham verecek şeylere ihtiyaç duyarız. Gün içerisinde birçok insana rastlar ancak onlardan çok az şey öğreniriz. Bu insanları özgün kılan şeyse onların hikayeleridir. Çocukken insanları kurtarmaya gelen kahramanların hikayelerini dinleyerek büyüdük hepimiz. Bu hikayeler bizi etkiler, bize yeni dünyaların, yeni olasılıkların kapısını açardı. Araştırmacılar da bu tür ilham veren hikayelerinin beynimizde olumlu etkiler yarattığını ve hayata bakış açımızı geliştirdiğini söylemekte.
O zaman size bir hikaye anlatalım. Çin internet dünyasını ve hatta Çin ekonomisini tek başına etkileyen bir adamın hikayesi… Hayatı ise küçükken okuduğumuz süper kahramanların hayatlarına bir hayli benziyor.
Jack Ma Kimdir?
E-ticaret devi Alibaba’nın sahibi ve sanal ödeme portalı olan Alipay’in hissedarı olan Jack Ma şu an Çin’in resmi olarak en zengin kişisi. Güncel serveti yaklaşık 33,4 milyar dolar olan girişimci, Alibaba’da %7.8 ve Alipay’da ise %50 hisseye sahip. Alibaba ve Jack Ma isimlerini çok duymamış olsak da Alibaba, esasında Facebook’tan bile daha değerli bir şirket. Ayrıca Alibaba’da; Ebay ve Amazon’daki ürünlerin toplamından daha çok ürün bulunuyor.
Alibaba sitesi, 11.11.2018 Dünya Bekarlar Günü olarak bilinen indirim gününde 24 saat içinde 30 milyar dolarlık satış yaparak tüm zamanların rekorunu kırdı.
Alibaba ayrıca ülkemizdeki Trendyol sitesinin %75’ini 728 milyon dolar ödeyerek satın aldı.
Hiç dibi görmemiş zengin ve kibirli bir milyarderin hikayesi gibi görünüyor olabilir fakat yukarıda gördüğünüz sayılara aldanmayın. Kulağa ne kadar basit gelse de Jack Ma, bugün olduğu yere gelmek için canını dişine takarak çalıştı, yüzüne defalarca kapı kapandı; ancak hiçbir şey onu pes ettirmedi.
Emin olun, bu hikaye en karanlık günlerde dahi size ilham verecek.
İlk Gençlik Yılları
Aynı zamanda Ma Yun olarak bilinen Jack Ma mütevazi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiş ve sonradan kendi çabalarıyla milyarder olmuştur. Çin’in güneydoğusundaki Hangzhou kentinde doğan Ma’nın ebeveynleri geleneksel tarzda müzik yapan müzisyen bir çiftti. Ancak bu meslek, onlara o zamanki koşullarda dahi “orta direk” bir aile denmesini sağlayamıyordu.
Eski Amerika Cumhurbaşkanı Richard Nixon’un 1972’de Hangzhou’ya yaptığı ziyaret Jack’in memleketindeki turizm olanaklarını geliştirdi. Jack Ma bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirmeye çalıştı. Küçükken parklarda sabahları bisiklet süren ve yabancılara İngilizce şehir turu veren Ma Yun’a “Jack” ismini de tanıştığı yabancı bir turist verdi. Ma Yun’un telaffuzu zor geldiği için ona Jack diyen arkadaşı sayesinde bundan sonra Ma Yun, Jack Ma olarak anılmaya başladı.
Üniversitede İngilizce bölümünden mezun olan Jack sonrasında Hangzhou Dianzi Üniversitesi’nde aylık tam olarak 12 dolara İngilizce öğretmenliği yaptı!
Defalarca Başarısızlık
Jack Ma bir anda milyarder olan aşırı başarılı bir insan. Ancak “reddedilmek” onun göbek adıydı. Kaç kez reddedilip başarısız olduğuna inanamazsınız.
İlkokulda iki kez, ortaokulda ise üç kez sınıfta kaldı. Sonunda Hangzhou Üniversitesi’ne kabul edilene kadar üniversite sınavlarında üç kez başarısız oldu. Harvard Üniversitesi’ne bile on kez başvurdu ve her seferinde reddedildi. Bu başarısızlıklar sadece eğitim dönemine ait üstelik.
Üniversite okurken de mezun olduktan sonra da birçok yere iş başvurusunda bulundu fakat hep olumsuz yanıt aldı. Üniversiteye girmek için üç yılını harcadıktan sonra bir iş edinmek için otuz başvuru yaptı ancak yine başarısız oldu. Bir röportajında “KFC Çin’e geldiğinde 24 kişi iş başvurusu yaptı, 23’ü kabul edildi. O kabul edilmeyen kişi ise bendim.” dedi. Polisliğe başvuru yapan 5 kişiden biriydi ve “Yeterince iyi değilsin.” dendikten sonra yine reddedilen tek kişiydi. Fakat tüm bunlar Jack Ma’nın pes etmesine neden olamadı.
Mutlaka okuyun: Sıfırdan başlayıp milyarder olan Jack Ma’nın ilham veren başarısızlıkları
Yükselme Devri!
Röportajlarından birinde reddedilmeleri hakkındaki sorulara “Bence o kadar da iyi olmadığımıza alışmalıyız.” şeklinde cevap verdi. Reddedilmelerin acısını atlatmak ve onları avantaja çevirmek onu “Jack Ma” yapan şeydi. Tüm başarısızlıklarını ve reddedilmelerini kabul ettikten sonra Jack Ma 1995’te hükümetin otoyol yapımı ile ilgili bir projesini üstlenerek Amerika’ya gitti.
Bu Jack Ma’nın internet ve bilgisayarla ilk tanışmasıydı. Bilgisayarlar çok pahalı olduğu için o zamanlar Çin’de çok nadirdi. İnternet, e-mail gibi şeyler Çin’de pek bilinmiyordu. İnterneti olan bir bilgisayara oturunca arattığı ilk kelime bira idi. Yine internette tüm ülkelerle alakalı bilgi bulmasına rağmen Çin hakkında hiçbir bilgi bulamadı. Tam da bu esnada Jack Ma’nın kafasında o meşhur ampul yandı. Çin’in internetle tanışma vaktinin geldiğini, internetin gelecek anlamına geldiğini o an anladı.
Ülkesine dönünce 17 arkadaşını internet üzerinden ticarete, yani e-ticarete yatırım yapmaya ikna etmesiyle Alibaba şirketini kendi evinde kurdu. İlk başta dış yatırımcılardan tek bir kuruş dahi alamadı. Fakat sonrasında SoftBank adlı şirketten 20 milyon dolar ve 1999 yılında Goldman Sachs’den 5 milyon dolar aldı. Çin halkını çevrimiçi ödeme sistemi ve paket dağıtımına alıştırmak, Jack Ma ve Alibaba’nın yüzleştiği ancak onlara çok faydalı şeyler öğreten bir zorluk oldu.
İlk başarılı şirketini 31 yaşında kuran ancak hiç kimseye hiçbir şey satamayan, tek bir satır kod bile yazamayan Jack Ma şu an dünyadaki en büyük e-ticaret ağlarından birini başında. Şirket dünya çapında hızla büyümeye ve yayılmaya devam ediyor. Alibaba ve Aliexpress, yıllık satış bakımınından Walmart market zincirinden hemen sonra geliyor.
Jack Ma’nın ve onun vizyonerliği ile kurulan e-ticaret devi Alibaba’nın hikayesi tam olarak böyle işte…
Mutlaka okuyun: Jack Ma’nın Hayatı Hakkında Muhtemelen Bilmediğiniz 20 Şey