Demek ülkenizi terk etmeye ve yeni bir hayata başlamaya hazırsınız, ancak hangi ülkenin sizin için doğru olduğundan emin değilsiniz. O halde en ileri görüşlü göçmen politikalarına ve destek hizmetlerine sahip olanlar ile yükselen ekonomiler arasından seçtiğimiz göçmenler için en iyi ülkeler listemize bir göz atın deriz. İşinizi şansa bırakmayın. Seçiminizi dünya haritası üzerine dart atarak yapmaya çalışmayın ya da daha önceden yurt dışına yerleşmiş akrabalarınızın ardından gitmeyi denemeyin. Önceliklerinizin neler olacağını düşünün ve sizin için uygun olan ülkeyi seçin.
Biliyoruz, yurt dışına taşınmak heyecan verici hatta hayatınızı değiştirecek bir karar olabilir. Ayaklarınızın altına serilmiş uçsuz bucaksız dünyayı bir düşünsenize! Nereye gitmek isterdiniz? Tercihiniz güvenli, ucuz veya yaşanabilir bir şehir mi yoksa macera ve adrenalin arayışında mısınız?
Hiç vakit kaybetmeden yazımızı okumaya başlayın!
“Hangi Ülkeye Yerleşmeliyim?” Diyenler İçin En İyi Ülkeler
1.Avustralya
Avustralya, yurt dışına taşınmak isteyen farklı ülkeden pek çok insanın gözde ülkesi olup harika hava koşulları, rahat yaşam tarzı ve mükemmel yaşam kalitesi nedeniyle herkesi kendine çekmeyi başarıyor. Avustralya’nın en büyük üç şehrinin (Perth, Adelaide ve Melbourne) dünyanın en yaşanabilir şehirlerinden biri olarak düşünülmesine şaşmamak gerek.
Avustralya’nın başkenti Canberra. Ülke Birleşik Krallıktan 1901- 1986 yılları arasını kaplayan bir süreç içinde ayrılmış. Resmi bir dili yok ancak İngilizce fiili olarak kullanılan dil. Yaygın din ise Hristiyanlık. Ülke hakkında verdiğimiz bu kısa bilgiden sonra gelelim ayrıntılara.
Dünyanın en iyi 60 ülkesinden biri olan Avustralya’da 23,7 milyona yakın insan yaşıyor. Uluslararası organizasyonlarda hatırı sayılır bir yer edinmiş zengin bir ülke olan Avustralya, yaşam kalitesi, sağlam vatandaşlık hakları, girişimciler için sunduğu fırsatlar, ekonomik istikrarı ve son derece geniş bir kamu hizmetleri sektörüne sahip olmasıyla ünlü. Avustralya sunduğu iş olanaklarına ek olarak, İngilizce konuşan büyük bir nüfusa, güvenli bir çevreye ve mutluluk seviyesi yüksek vatandaşlara da sahip.
Avustralya’da an itibariyle 5.5 milyon göçmen yaşıyor. Bu göçmenlerin 1.2 milyondan fazlası Birleşik Krallık’tan 486.000’i ise Yeni Zelanda’dan ülkeye gelmiş. Kalan yabancı nüfus ise Çin, Yunanistan, Vietnam ve Güney Afrika da dahil olmak üzere çeşitli ülkelerden Avustralya’ya girenlerden oluşuyor.
Gururlu bir millet olan Avustralya kültürel değerlerine sımsıkı tutunan bir ülke olup bu değerleri kabullenmek istemeyen göçmenlere karşı olumsuz bir tavır sergileyebiliyor. Ayrıca, Avustralya göçmenlik sisteminin ülkeye gelen göçmenlerin sunabilecekleri bir şey olmasını sağlamak için tasarlandığı söyleniyor. Mevcut sisteme göre, ülkeye giriş izni alabilen 190.000 göçmenin % 66’sı vasıflı işçilerden oluşmalı. Yani, Avustralya’ya yerleşmeyi düşünüyorsanız ancak kazanca dönüştürebileceğiniz bir vasfınız yoksa işiniz son derece zor.
Yetenekli bir göçmen ne mi yapar? Bu ülkeye giriş yapmak isteyenler yetenekli çalışanlar olarak potansiyellerini gösteren “puanlar” alırlar. Puanlar yaş, dil yeterliliği, eğitim, iş deneyimi, kişiye eşlik eden aile fertlerinin sahip olduğu beceriler ve herhangi bir istihdam sertifikasına sahip olup olmamalarına göre verilir.
Bu sisteme dahil olmayanlar ise işletme sahipliğine aday olanlar, belirli bir talebe/işe yönelik olarak ülkeye giriş yapmaya çalışan işçiler ve insani yardım amacıyla başvuruda bulunmuş olanlardır.
Avustralya göçmenlik sistemi şu anda gözden geçiriliyor ve bu yüzden işler yakın gelecekte değişebilir. Ancak, sunacağınız bir hizmet varsa ve gelişmekte olan ekonominin bir parçası olmak istiyorsanız, Avustralya tam size göre.
Mutlaka okuyun: Avustralya’daki İş Fırsatları
2.Meksika
Meksika hem ziyaretçilerin hem de göçmenlerin favorisi olan bir ülke ve görünüşe göre uzun bir süre daha bu şekilde kalmaya devam edecek. Sonuçta, düşük maliyetli yaşam ve sıcak iklimlerin (elbette yerleştiğiniz yere bağlı olarak) çekim gücünden kim kaçabilir ki? Ayrıca sahip olduğu misafirperverlik kültürü de Meksika’yı dünyanın aile kurmaya en uygun yerlerinden biri haline getiriyor.
3. İzlanda
2017 Küresel Barış İndeksi’ne göre, İzlanda sadece Instagram’daki fotolarına şöyle bir iç geçirerek bakıp derin bir ‘ah’ çektiğiniz mükemmel manzaralara ve fotoğraflanmaya layık baharlara sahip bir ülke değil, aynı zamanda yaşamak için de son derece huzurlu bir yer. Aslında, İzlanda’da güvenlik riskleri “önemsiz” olarak kabul edilir, çünkü öyle bir risk yoktur. (aynı şey Finlandiya gibi diğer pek çok İskandinav ülkesi için de geçerli)
4.Kanada
İngilizce konuşulan bir ülkeye göç etmek ve konfor ile güvenliği her şeyin önünde tutmak isteyenleriniz için Kanada doğru bir seçim olabilir. Tıpkı İzlanda gibi dünyanın en barışçıl ülkelerinden biri olarak anılıyor ve aynı zamanda dünyanın en yaşanabilir şehirlerinden üçüne ev sahipliği yapıyor: Calgary, Toronto ve Vancouver.
Taraf çekiyor gibi görünebiliriz, ama biz de Kanada’nın dünyanın en göçmen dostu ülkesi olduğunu düşünüyoruz. Çok fazla alanı var,etnik çeşitlilik hat safhada ve küresel krizi zarar görmeden atlatmayı başardı. Evet, oldukça soğuk olabilir ve muhtemelen ilk başta kırsal alanlardan olabildiğince kaçmak isteyeceksiniz, ancak Kanada’nın gelişmiş bir sosyal hizmet servisi ve yüksek bir yaşam standardı var.
Dünyanın en iyi 80 ülkesi arasında 2. sırada olan Kanada dünyanın en seyrek nüfuslu ülkelerinden biri. Bunun altında yatan sebepler ise ülkenin kapladığı alan bakımından geniş olması ve Kanadalıların göçmenleri sıcak karşılamalarıdır. Tabi insan hakları, mülkiyet hakları, yaşam kalitesi, inanç özgürlüğü, gelişmiş sağlık ve eğitim sistemlerinin de ne denli etkili olduklarını unutmamak gerek.
Kanada’nın şu anda yaklaşık 36 milyonluk nüfusu var ve bunların 7 milyonunu farklı ülkelerden gelen göçmenler oluşturuyor. Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri’nden gelen göçmenlere ek olarak Kanada pek çok Asya ülkesi için de cazip bir yer. Birleşik Krallık’tan gelen yaklaşık 700 bin kişiyle ülkenin en büyük göç kaynağını İngiltere oluşturuyor, Çin’den gelen 550 bin göçmen ise Kanada’nın ikinci büyük göçmen kaynağıdır. Bunu, Hindistan, Filipinler, İtalya, ABD, Hong Kong, Almanya, Polonya ve Vietnam takip ediyor.
Göçmenlere pek de sıcak bakmayan diğer ülkelerin aksine Kanada benzersiz bir bakış açısına sahiptir. Kanada’nın mevcut demografik verileri göçmenler olmadan Kanada nüfusunun önümüzdeki yıllarda azalacağını gösteriyor. Göçmen nüfus ülke ekonomisini korumaya yardımcı oluyor. Bu nedenle, çoğu Kanadalı gelen göçmenleri kabul etmekten son derece mutlu. Ancak Kanadalıların en büyük endişesi göçmenlerin odak noktalarında büyük ve sanayileşmiş şehirlerin olması. Göçmenler iş imkanları ve kültürel aktivitelerin yoğunlukta olduğu yerler aradıklarından bu tarz gelişmiş bölgelere akın ediyorlar, tabi aynı yerlerde Kanadalılar için de fırsatlar son derece yoğun. Dolayısıyla ülkenin belli bölgelerinde insanı yoran bir kalabalık ve karmaşa yaşanıyor. Bu da kimileri için can sıkıcı olabiliyor.
Peki, Kanada’ya yerleşmek için ne yapmalıyız? Kanada’ya göç edebilmek belirli kriterlere bağlı. Kanada hükumetinin oluşturduğu pek çok göçmen programı mevcut; bu programlara örnek olarak vasıflı işçi programı, göçmen yatırımcı programı, aile sponsorluğu programı, mülteci programı ve Atlantik göçmenlik pilot programları verebilmek mümkündür. Kanada’daki bu göçmenlik programlarından herhangi birine uygun olup olmadığınızı araştırmakla işe başlayabilirsiniz.
Mutlaka okuyun: Kanada’da Yaşamak İstiyorum Diyenlere
5.Finlandiya
Kanada ve İzlanda’daki barışçıllık yeterli gelmediyse ve halen daha şahsi güvenliğiniz konusunda endişeleniyorsanız, Finlandiya’dan daha iyi bir yer bulamazsınız. Sonuçta, dünyanın en güvenli ülkesinden bahsediyoruz! Üstelik Finlandiya başkent Helsinki gibi dünyanın en yaşanabilir şehirlerinden birine sahip olduğu konusunda da övgüye değer bulunuyor.
6.Norveç
İşte İskandinav bölgesinden bir ülke daha. Soğuk havayı sevmeyenlerinize biraz daha sabırlı olun diyoruz. Hem ne yapabiliriz ki? Özellikle bu bölge yaşanabilir, güvenli ve… şehvetli ise buraya ait şehir ya da ülkeleri övmekten başka elden ne gelir? Evet, Norveç soğuk ve güvenli olmanın yanı sıra dünyanın en şehvetli ülkesi de olduğu için Norveç’te sizi bekleyen tek şey yüksek bir hayat standardı olmayacak. İlgilere duyuralım.
7.Almanya
Almanya, moda başkenti olması ve içinde barındırdığı masallardan çıkma atmosfere sahip tonlarca mekanla yaşamak için en uygun yer olma konusunda pek çok avantajı elinde tutuyor. Ülkenin kuzeyindeki Hamburg dünyanın en yaşanabilir şehirlerinden biri olarak kabul ediliyor, Münih ise nefes kesici bir mimariye sahip.
Dünyanın en iyi 80 ülkesinin 4’üncüsü olan Almanya, Avrupa Birliği’nin en kalabalık ülkesi. Dokuz ülkeye sınırı olan Almanya’nın, ülkenin istikrarlı bir şekilde büyüyen ekonomisini göz önünde bulundurulduğunda diğer ülkelerden farklı bir göçmen akınına maruz kalması sürpriz değil.
Almanya’nın 82 milyonluk nüfusunun 10 milyonunu farklı milletlerden gelen göçmenler oluşturuyor. Göçmenlerin çoğu diğer orta Avrupa ülkelerinden geliyor. Neden mi? İşsizlik oranının düşüklüğü, Almanya’nın büyük bir ekonomiye sahip olması ve mültecilere karşı kapılarının her daim açık olmasından. Almanya’daki göçmenlerin çoğunluğunu yaklaşık 2 buçuk milyon kişiyle Türkiye’den gelenler oluşturuyor. İkincisi sırada ise yaklaşık 850 bin göçmenle İtalya geliyor. Üçüncü sırada ise 615 bin göçmenle Polonya var. Bu ülkelerin dışında Almanya göçmen nüfusuna katkıda bulunan diğer ülkeler Yunanistan, Hırvatistan, Rusya Federasyonu, Avusturya, Bosna-Hersek, Hollanda ve Ukrayna.
Peki, Almanlar bu göçmen akışı hakkında ne düşünüyor? Alman politikacılar, kariyer planlarını kapılarını göçmenlere açık tutan davetkar bir kültür inşa etme üzerine oluşturdular. Ancak bu açık kapı politikası, hatırı sayılır miktarda mültecinin ülkeye akın etmesine yol açtı ki bu durum artık yerli halk için ciddi bir tartışma konusu haline gelmiş durumda. Sayısız göçmeni ülkelerine kabul eden birçok Alman göçmenlerin “kendi rollerini” üstlendiklerini ve kendi kültürlerinin acı çekmeye başladığını hissediyorlar. Bu görüş Angela Merkel’e verilen desteğin önemli ölçüde düştüğü son seçimlere de yansıdı, sebep ise Merkel’in uyguladığı açık kapı politikası. Zaten kendisinin Almanya’nın kabul edeceği mülteci sayısını sınırlama konusundaki son sözlerinin sebebi de tam olarak buydu.
Anlayacağınız, Almanlar bu sonu gelmez göçmen akınından sıkılmış durumdalar. Peki ya şu anda orada yaşayanlara karşı ne hissediyorlar? Almanya artık şüpheyle bakılan “karşılama kültürünü” korumaya çalışmasına rağmen son zamanlarda yapılan bir anket Almanların sadece% 59’unun Almanya’daki göçmenlerin hoş karşılandığını hissettiğini gösteriyor. Göçmenlerin hoş karşılanmadıklarına inananlar, bu duyguları için sosyal sistemdeki baskıyı hedef gösteriyorlar. Bu baskının daha da kötüleşmesi ise göçmen nüfusla çatışmalara ve kabulün azalmasına sebep oluyor. Esasen Almanya göçmen dostu bir ülke ancak daha fazla böyle kalamayacak gibi görünüyor.
Almanya’ya göçmen olarak gitmek için neler yapacağınıza gelelim. Yasayla belirlenen temel gereklilikleri karşılıyorsanız, Almanya’ya göç etme hakkına sahip olabilirsiniz. Bu gereklilikler finansal istikrar, sağlık sigortası kapsamına girme, temel dil yeterliliğini sağlayabilme ve belirli ülkeler için seyahat vizesi alabilme hakkına sahip olmanız gibi maddeleri içeriyor.
Mutlaka okuyun: Almanya’da Çalışmak
8.Yeni Zelanda
Eğer Avrupalı hissetmiyorsanız, dünyanın öbür ucundaki bir ülkede yaşamaya ne dersiniz? Yeni Zelanda’nın sahip olduğu doğal güzellik tek kelimeyle eşsizdir. Her şeyi geçelim, yalnızca Yüzüklerin Efendisi’nden kalanları görmek dahi çoğu insan için yeterli bir motivasyon olacaktır.
9.Malezya
Yaşamak için ideal bir yer arayan Müslüman göçmenler için Malezya Müslüman gezginlerin en çok tercih ettiği yer olması nedeniyle listenin başında yer almaktadır. Ülke nüfusunun % 60’ının Müslüman olarak tanımladığı düşünülürse bu durum son derece mantıklıdır. Ayrıca, hem inanılmaz derecede güzel hem de helal seçenekler sunuyor! Sevilmeyecek bir yer değil burası, sizce de öyle değil mi?
10.Namibya
Hızınızı ve kıtanızı değiştirmek mi istiyorsunuz, neden Namibya’ya gitmeyi denemiyorsunuz? Daha ayrıntılı anlatmamız gerekirse şöyle bir örnek verebiliriz; Windhoek şehrinin dünyanın en ucuz şehirlerinden biri olduğu söyleniyor. Ayrıca, Namibya büyülü çöl manzaraları ve krallara layık bir yabani hayata sahiptir.
11. Kosta Rika
Son olarak, dünyanın en mutlu ülkesinin nerede olduğunu arayanlarınız için o ülkenin deyimiyle “pura vida” yani saf hayatın Kosta Rika’da olduğunu söyleyebiliriz. Dünyanın en çevre dostu ülkelerinden biri olan Kosta Rika, doğayı sevenlerin gözdesi bir ülkedir. Ayrıca tıpkı Meksika gibi dünya üzerinde aile hayatı sürmek için seçebileceğiniz en iyi yerlerden biri olup çocuklu aileler için güçlü bir tercih noktası oluşturuyor.
12.Hindistan
Hindistan, Dünyanın en iyi 60 ülkesi arasından 25’inci sırada yer alıyor. Sıralamayı göçmen dostu ülkeler olarak güncellediğimizde ise Hindistan’ı listenin ilk on’u arasında görmek mümkün.
1,3 milyardan fazla nüfusu olan Hindistan, dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi. Bu kalabalık nüfusuna rağmen halen daha 5 milyondan fazla göçmene ev sahipliği yapabiliyor.
Peki, bu ülkeyi göçmenler için bu denli çekici hale getiren şey ne? Düşük yaşam maliyeti ve göçmen dostu olması nedeniyle Hindistan pek çok listesinin zirvesinde yer alıyor. Üstelik düşük üretim maliyetleri ve Hindistan’ın yeni bir işe başlamak için en uygun ülkeler listesinde 4. sırada yer aldığı gerçeği de ülkeyi girişimcilerin gözdesi haline getirmek için yeterli oluyor. Ufak tefek sorunlar var, örneğin Hindistan’daki politik iklim sizler için bir endişe kaynağı yaratabilir. Bu nedenle ülkeye göç etmeye karar vermeden önce gitmek istediğiniz şehri tam olarak araştırmanız son derece önemli.
Hindistan yurt dışına yerleşmek isteyenler arasında popüler bir ülke olmasına rağmen ülkeye gelenlerin büyük çoğunluğunu komşu ülkelerden gelen sığınmacı kesim oluşturuyor. Bu mülteci kesim için Hindistan’daki kaynakların sınırlı oluşu da iş piyasasındaki düşüş de özgür ülke veya Hindistan’ın kendi vatandaşları ile kıyaslandığında önemsiz bir ayrıntıya dönüşebiliyor.
Ayrıca Hindistan 5 milyondan fazla kişi için bir hedefken tam 15,6 milyon insanın ülkeden göç etmiş olduğu gerçeği de belirtilmeye değer. Bu göçmenlerin 2,1 milyonu rotasını Birleşik Arap Emirlikleri’ne, 1-6 milyonu ise Amerika Birleşik Devletleri’ne çevirmiş durumdalar.
Hindistan’ı seçmeden önce bu ülkeye dair birkaç bilgi verelim. Hindistan’ın başkenti New Delhi’dir. Ülkenin resmi dili Hintçe ve İngilizce olup nüfusu 1,5 milyara yakındır. Resmi din Hinduizm’dir. Ülke, 15 Ağustos 1947 yılında Birleşik Krallıktan ayrılıp bağımsızlığını elde etmiştir.
Mutlaka okuyun: Hindistan’da İş Kurmak İsteyenlere
13.Fransa
Dünyanın en iyi 60 ülkesi içinde 9. sırada yer alan Fransa aynı zamanda dünyanın en nüfuzlu ülkelerinden biri. Zengin bir nüfusa sahip demokratik bir ülke olan Fransa’nın halkının önemli bir yüzdesini yüksek gelirliler oluşturuyor. İşte pek çok göçmeni Fransa’ya getiren şey işte tam da bu zenginlik ve ekonomik istikrar.
Fransa’nın nüfusu yaklaşık 65 milyon olup bu nüfusun 6 milyonunu farklı milletlerden gelen göçmenler oluşturuyor. Göçmenlerin büyük bir yüzdesi komşu ülkeler ile İtalya, İspanya, Almanya, Belçika ve Birleşik Krallık gibi AB üyesi ülkelerden Fransa’ya giriş yapmış olup yaklaşık 913.000 kadarı Cezayir’den, 840,000’i Fas’tan, 762.000’i ise Portekiz’den ülkeye geliyor.
Fransa’nın zengin kültürel mirası ülke farklı kültürleri bağrına bastıkça çeşitliliğini arttırarak büyümeye devam ediyor. Peki ya Fransızlar artan göçmen nüfusuna ilişkin ne hissediyorlar? Bu sorunun cevabı kişiden kişiye değişebiliyor.
Fransızların çoğu ülkelerine yerleşen göçmenlere giderek artan bir düşmanlık besliyor. Ancak Emmanuel Macron’un 2017 seçim sonuçlarına bakılırsa Fransızların göçmenlere karşı eskisine oranla çok daha az düşmanca bir tavır sergiledikleri görülüyor. Başkanlık seçimlerindeki göçmen karşıtı adayların aksine Macron, AB ülkelerinin AB göçmenlerini kabul etmesi gerektiğine inanıyordu.
Ama ya AB vatandaşı değilseniz? Fransa’da bir hayat kurmak istiyor ancak AB üyesi olmayan bir ülkeden geliyorsanız, ikamet iznine başvurmanız ve sizi ülke için değerli kılacak beceri ve yeteneklerinizi sergilemeniz gerekiyor. Ekonomik büyümenin yavaşlaması ve işsizliğin günden güne artmasıyla birlikte göçmen yasalarında bir düzenlemeye gidilmesi muhtemel. Anlayacağınız, yakın gelecekte sizleri daha katı kurallar bekliyor olacak.
Mutlaka okuyun: Fransa’da İş Kurmak İsteyenlere
14.İspanya
Dünyanın en iyi 60 ülkesi içinde 19. sırada yer alan İspanya, çok sayıda yarı bağımsız topluluğun bir araya gelmesi ile oluşuyor. Bu tarihsel krallıkların her birinin yarattığı kültürel etki, farklı ve dinamik bir nüfusa sahip bir ülke oluşturmalarını sağlıyor. Dinsel özgürlük ve aile dostu ortamın yanı sıra sahip olunan bu kültürel karışımda çoğu kişiyi ülkeye çekmeye yeterli oluyor.
İspanya’nın şu anda yaklaşık 47 milyonluk bir nüfusu var ve bu nüfusun 7 milyonunu diğer milletlerden gelen göçmenler oluşturuyor. İspanya’nın Romanya, Arjantin, Ekvador, İngiltere, Almanya, Fransa ve Fas’tan gelen insanlardan oluşan geniş bir göçmen yelpazesi var. İspanya’ya gelen göçmenler en çok -900 bine ulaşan bir Romen nüfusu mevcut- Romanya’dan geliyor. Göçmen listesinin ikinci sırasında ise 780 bin göçmenle Fas var. Bunu 520 binlik göçmenle Ekvador takip ediyor.
İspanya’daki büyük ve karmaşık kültür yapısı dünyanın dört bir yanından gelen göçmenleri cezbediyor da İspanyollar artan göçmen nüfusu hakkında ne düşünüyor sizce? Endişelenmeyin, diğer ülkelere kıyasla en kabul göreceğiniz yer burası!
Yabancı düşmanlığı ya da göçmenler ve ülke vatandaşları arasındaki çatışmalar bu ülkede oldukça nadir görünen olaylar. Bu iyimser ve kucak açıcı tutumun İspanyol nüfusunun mevcut çeşitliliğinin bir sonucu olduğu düşünülüyor. Birden çok kültürü ve dini benimsemiş bir ülke söz konusu olunca başka ülkeden gelecek yabancılar ülkenin mevcut yaşam tarzına yönelik bir“tehdit” olarak algılanmıyor. Ancak, İspanya’nın nispeten sıcak karşılaması dahi göçmenlerin düşük maaş, yüksek işsizlik oranları, yoksulluk ve iş güvensizliği gibi sorunlarla mücadele etmelerine engel olamıyor. Ekonomik krizlerinin ortasında dahi İspanya gelecek nesillerin yaşam kalitesini daha da kötüleştirme ihtimaline karşın pek çok göçmeni ülkeye kabul etmeye devam ediyor. Tabi İspanya’yı tercih eden çoğu aile için ekonomik krizin bu etkileri pek de caydırıcı değil.
Peki, İspanya’ya yerleşmek için neler gerekiyor? İspanya geçtiğimiz günlerde göçmenlik politikalarında reformlar yaparak ülkeye giriş yapmak isteyenler için işleri biraz daha kafa karıştırıcı bir hale getirdi. İspanya’ya giriş isteğinize bağlı olarak başvurunuz için gerekenler de farklılık gösterebiliyor. Bu nedenle iyi bir araştırma yapmanız şart.
15.İngiltere
Dünyanın en iyi 80 ülkesi arasında 3. Sırada yer alan Birleşik Krallık dünyanın en gelişmiş ülkeleri arasında olup dünya nüfuzu en yüksek ülkelerden biri olduğu söylenebilir. Dünya çapında rağbet gören İngiltere’de son yıllarda göçmen nüfusunda artan bir çeşitlilik görülüyor. Bu artış, insan hakları ve mülkiyet hakkı uygulamalarının yanı sıra din özgürlüğü ve gelişmiş sağlık ve eğitim sistemlerinin bir sonucu olabilir.
Birleşik Krallık’ın yaklaşık 63 milyona varan nüfusunun 7 milyonunu farklı ülkelerden gelen vatandaşlar oluşturuyor. İspanya’ya benzer şekilde buradaki göçmen nüfusu da dünyanın farklı yerlerinden gelen göçmenlerden oluştuğundan çeşitlilik hat safhada. Ülke genelindeki en yaygın göçmen nüfusunu şaşırtıcı bir şekilde yaklaşık 700 binlik bir nüfusla Hindistan oluşturuyor. Hindistan’ı 5oo binlik nüfusuyla Polonya’dan göç edenler takip ediyor. Bu iki ulusun yanı sıra Pakistan, İrlanda, Almanya, Güney Afrika, Bangladeş, ABD, Jamaika ve Kenya, Birleşik Krallıktaki göçmen nüfusuna katkı sağlayan ülkelerdendir.
Peki ya İngilizler? Onlar göçmenler hakkında ne düşünüyorlar dersiniz? Özellikle de herkesin kafasında Brexit’in dolaştığı bugünlerde bu sorunun cevabı kişiye göre değişebilir. (Brexit “British Exit” (İngiltere çıkış) kelimelerinin kısaltmasıdır. İngiliz halkı 23 Haziran 2016 tarihli referandum ile Avrupa Birliğinden çıkıp çıkmamak için oy kullandı ve yaptıkları oylama sonucunda AB’den çıkma yönünde karar alındı) İngilizlerin çoğu, kültürlerinin yabancı nüfuzla seyreltildiğini ve yaptıkları işin aynı işi daha düşük ücretlerle yapmaya gönüllü işçilerin varlığı nedeniyle risk altında olduğunu düşünüyor. Brexit bu konuya ışık tutuyor ancak Britanya’nın göçmen nüfusunun büyük bir kısmı İngiliz vatandaşların yerini doldurma konusunda yetersiz kalacakları hayati hizmetler sunuyor. Brexit müzakereleri devam ettikçe de İngilizler ülke ekonomisinin göçmenlere ne denli bağlı olduğunun farkına varıyor.
Birleşik Krallık’ta göçmenliğe ilişkin yürürlükteki kurallar inceleme altında ve Brexit ile birlikte revize edilmeleri muhtemel. Ülkeye giriş şartları göçmenlik nedeninize bağlı olarak değişiyor. AB üyesi olmayan göçmenlerin çoğu için ülkeye giriş izin gerektiriyor. İzin verildiğinde ise belirli koşul ve kısıtlamaları beraberinde getiriyor. Ayrıntılı bilgiye konsolosluk sayfasından ulaşabilmeniz mümkün.
Mutlaka okuyun: İngiltere’de İş Kurmak İsteyenlere
16.Suudi Arabistan
Dünyanın en iyi 80 ülkesi arasında 32. sırada olan Suudi Arabistan hem uçsuz bucaksız bir alana hem de zenginliğe sahip. Suudi Arabistan’ın zenginliği ve sunduğu imkanlar ülkede hakim olan katı kurallar ve düzenlenmelere rağmen çok daha fakir olan komşu ülkeler için ülkeyi bir cazibe merkezi haline getirme konusunda yeterli oluyor. İnsan haklarının yetersiz olmasına, yozlaşmaya, güvenlik problemlerine, sağlık ve eğitim sistemlerindeki zayıflığa rağmen durum bu.
Suudi Arabistan’ın 26 milyon civarındaki nüfusunun 7 milyonunu farklı ülkelerden gelen göçmenler oluşturuyor. Suudi Arabistan’ın göçmen nüfusunu ABD, Avustralya, Kanada veya İngiltere gibi çok daha liberal ülkelerin oluşturmaması hiç de şaşırtıcı değil. Bu durum hem politik gerginliklerden hem de batılıların bu tür katı ve muhafazakar yasalara sahip bir ülkede yaşama arzusu içinde olmayışlarından kaynaklanıyor, insan haklarının yokluğundan ve güvenlik düzeyinin düşüklüğünden bahsetmiyoruz bile. Ancak her şeye rağmen Suudi Arabistan, ekonominin ideal olmaktan uzak olduğu komşu ülkeler için umut vaat etmeye devam ediyor. Suudi Arabistan’ı tercih eden göçmenlerin başında yaklaşık 1 buçuk milyon göçmenle Hindistan geliyor. Suudi Arabistan’ın göçmen nüfusuna ikinci katkısı ise 1.005,873 göçmenle Mısır ve üçüncü sırada 1.005.873 göçmenle Pakistan var. Bunun dışında Yemen, Filipinler, Bangladeş, Sri Lanka, Sudan, Endonezya ve Ürdün de Suudi Arabistan’a yerleşmeyi tercih eden ülkelerden.
Böyle büyük bir göçmen nüfusuna ev sahipliği yapan bir ülke olarak Suudi Arabistan göçmenleri hakkında ne düşünüyor dersiniz? Suudi Arabistan’ın göçmenlik politikası ülkeye girişine izin verilen göçmenleri sıkı sıkıya kontrol edecek şekilde tasarlanmıştır. Hatta tüm göçmenler yerel bir sponsor tarafından desteklenmeli veya vatandaşlarca kendilerine garanti edilen çalışma izinlerine sahip olmalıdır. Bu, göçmen girişinin Suudi vatandaşlar tarafından sıkı bir şekilde düzenlendiği anlamına geliyor. Üstelik bu sponsorluk durumu önemli sorunları da beraberinde getiriyor, çünkü sponsorluk kuralları son derece muğlak ve ülke vatandaşları bu kuralları istedikleri gibi yorumlayabiliyorlar. Üstelik bu durum göçmenlerin Suudilere karşı kızgınlık hissi yaşamalarına dahi sebep olabiliyor. Yaşanan onca gerginliğe rağmen Suudi Arabistan’da ikamet etme izni alabilmiş yabancı uyruklu vatandaşlar genellikle memnuniyetle karşılanıyorlar. Bu durumun tek istisnası ülke sınırları içinde yer alan muhafazakarlığın aşırıya kaçtığı birkaç alan.
Peki, Suudi Arabistan’a göç etmek için ne yapacaksınız? Buraya yerleşmeyi isteyen tüm göçmenlerin çalışma izni ve ikamet vizesi bulunmalıdır. Bunları resmiyete dökmek için hem siz kendi evraklarınızı göndermelisiniz hem de işvereniniz ülkeye girişiniz için bizzat evrak ibraz etmelidir. Ayrıca detaylı bir muayene olmanız ve akademik veya profesyonel niteliklerinizi kanıtlamanız gerekmektedir. Unutmayın, ülkeye geldikten sonra ikinci bir sağlık muayenesinden geçmeniz de gerekebilir. Ülkeye girişinize izin verildiğinde her daim yanınızda taşımanız gereken izin belgeniz de size teslim edilecektir.
17.Rusya
Dünyadaki en iyi 80 ülke sıralamasında 27. sırada yer alan Rusya Federasyonu kapladığı alan bakımından dünyanın en büyük ülkesidir. Büyüyen ekonomisi ve sahip olduğu sınırsız doğal kaynaklar ile Rusya Federasyonu dünya çapındaki göçmenler için bir cazibe merkezi haline gelmiş durumda. İnsan hakları konusunda yetersiz oluşuna, yolsuzluk ve yozlaşmanın fazlalığına ve yaşamak için güvenli bir yer olmamasına rağmen Rusya fırsat ve imkanları çok daha az olan fakir komşulardan gelen göçmenler için adeta parlayan bir ışık.
Rusya Federasyonu şu anda 140 milyonluk bir nüfusa sahip ve bu nüfusun 12 milyonunu farklı ülkelerden gelen göçmenler oluşturuyor. Bu göçmenlerin yaklaşık yarısı sadece Ukrayna ve Kazakistan’dan geliyor. Şu anda Rusya’da yaşayan 4 milyon civarında kişi Ukrayna’da, 3 milyonu ise Kazakistan’da doğmuş. Rus göçmen nüfusuna diğer katkılar ise Belarus, Özbekistan, Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan, Kırgızistan, Tacikistan ve Moldova’dan geliyor. Bu göçmenlerin büyük çoğunluğu bir nebze de olsa rahat bir yaşam koşulu sunacak sıradan işler arıyorlar.
Rusların göçmenler ve mevcut göçmen nüfusu hakkında ne gibi fikirleri var dersiniz? Rus hükumetine sorarsanız göçmenlerin yani bu büyük ülkede başlarının üzerine konacak bir çatı karşılığında düşük ücretlerle (ya da ödeme yapmayan) yapılacak işleri üstlenmeye gönüllü olanların ülkede memnuniyetle karşıladıklarını öğrenirsiniz. Rus hükumeti için göçmenleri memnuniyetle karşılamak emeğin garantisidir. Bu durum Rusların uzun süreli bir ekonomik durgunluktan sonra ülkelerini yeniden inşa etmek zorunda olduklarını ve bunun için de en birincil ihtiyacın emek olduğunu bildiklerini gösteriyor. Rus halkını göçmenleri memnuniyetle karşılamaya sürükleyen hatta buna zorlayan şey tam da bu. Bu nedenle göçmen karşıtı duygular içinde olan vatandaşlar kabul edilemez bir milliyetçilik anlayışını savundukları gerekçesiyle hükumetin zulmüne maruz kalıyor.
Anlayacağınız Rus halkına göçmenlerin kabulünde pek de söz hakkı verilmiyor. Tabi bu vatandaşların göçmenlere iyi davrandığı anlamına da gelmiyor. Araştırmalar, Rusların yaklaşık% 67’sinin göçmenlere karşı olumsuz duygular içinde olduklarını gösteriyor. Göçmen akını, Rusya’yı bir bütün olarak aşağı çeken bir fakir ulus işgali olarak görülüyor. Bu olumsuz düşünceler, Kuzey Kafkasya’dan gelen ve Slav olmayan Ruslar gibi seçilmiş ulusal gruplara yönelik hoşgörüsüzlüklerle birlikte daha da kötüleşmiş durumda.
Gelelim Rusya’ya yerleşmeye niyetlenenlerin ne yapacaklarına… Rusya’ya kalıcı olarak taşınmak için tüm göçmenlerin kendilerine bir sponsor edinmeleri ve söz konusu bu sponsorun da bir Rus vatandaşı olması gerekiyor. Rus hükumetine bir başvuru yapılması da gerekiyor. Kabul edilirseniz, beş yıllık geçici ikamet vizesi alabilirsiniz. Bu tekrar tekrar yenilenebilen bir vizedir. Rusya’nın her ülke için kabul edeceği göçmen sayısına yönelik ulusal kotalara sahip olduğunu bilmeniz de önemli.
Oturma izni verildikten sonra bir Rus vatandaşı olmak istiyorsanız, 7 yıl boyunca ülkede yaşamak, bir Rus vatandaşı ile evlenmek ve uygun evrakları dosyalamak zorundasınız.
Mutlaka okuyun: Rusya’da çalışmak mı istiyorsunuz?
18.Amerika Birleşik Devletleri
Dünyanın en iyi 80 ülkesinden yedincisi olan ABD’nin dünyanın en güçlü askeri ve ekonomik gücüne sahip olduğu biliniyor. Kültürel etki bakımından da farklı bir ülke olan ABD; insan hakları, özgürlük, din özgürlüğü, zengin iş ortamı ve daha iyi bir yaşam vaadiyle pek çok göçmeni cezbediyor.
ABD’nin şu anda yaklaşık 320 milyon civarında bir nüfusu var ve bu nüfusun 43 milyonunu farklı ülkelerden gelen göçmenler oluşturuyor. Bu göçmenlerin çoğu doğrudan Meksika’dan geliyor. ABD’de tam 12 milyon Meksikalı yaşıyor. ABD ayrıca Çin, Filipinler, Hindistan, Vietnam ve Güney Kore’den gelen büyük bir Asyalı göçmen yüzdesine de sahip. Göçmen nüfusu içinde Porto Riko, El Salvador, Küba ve Kanada’dan gelen göçmenler de var. ABD’nin cazibesi, ülkenin bir fırsat alanı olduğu inancına ek olarak bu ulusların bir araya gelerek yarattığı mevcut kültürel topluluklar ve bu toplulukların yarattığı kültür zenginliğinde yatıyor.
Peki, ABD göçmen nüfuslara karşı ne hissediyor? Bu gerçekten kime sorduğunuza bağlı olarak cevabı değişebilecek bir soru. Başkan Donald Trump’ın göçmen hayranı olmadığı herkesçe bilinen bir gerçek, fakat anketler Amerikalıların% 60’ının bu görüşe katılmadığını gösteriyor. Son zamanlardaki araştırmalar göçmenlerin ülke üzerindeki yükünün 1994’ten bu yana % 36 azaldığını gösteriyor. Aslında Amerikalıların% 63’ü göçmenlerin ülkeyi güçlendirdiğini düşünüyor. Yani, işlerinin ya da hayatlarının göçmenler tarafından çalındığını hisseden bazı bireyler olsa da, bu rakamın sanıldığı kadar yüksek olmadığına inanabilirsiniz. ABD vatandaşları göçmenleri memnuniyetle karşılayıp kabul ediyorlar.
ABD’de daimi ikamete başvurmak için desteğe ihtiyacınız var, yani bir ABD vatandaşı ile bağlantınız olmalı ya da yeşil kart sahibi olmalısınız. Farklı ilişkilere diğerlerine göre öncelik verildiğini unutmayın. Bir ABD şirketi ile çalışmanız da size yardımcı olacaktır. Ayrıca “yeşil kart çekilişi” aracılığıyla da mülteci statüsü kazanabilir ya da oturum hakkı elde edebilirsiniz.
Mutlaka okuyun: Amerika’da Yaşamak ve Çalışmak