Aslen Mardinli olan İbrahim Baylan 2014-2019 yıllarında İsveç’in enerji bakanı olarak görev yaptı.
“Ben Mardin’de küçük bir köyde doğdum. Evimizde elektrik yoktu. Teknolojik cihazlar ise sadece İstanbul’da vardı. Bu yüzden İstanbul’a gitme fikri çocukken bizi çok heyecanlandırırdı. İlk kez elektrikle çalışan bir şey gördüğümde çok heyecanlandığımı hatırlıyorum. Her şey yepyeni geliyordu bize.”
“Ancak bugün akıllı şehirlerle, nesnelerin internetiyle alakalı konferanslara konuşmacı olarak gidiyorum. Ne kadar ironik… Bu durum aynı zamanda hayatın bazen ne kadar şahae olabileceğinin de bir göstergesi aslında. Eğer 30 yıl önce İsveç gibi bir ülkenin enerji bakanı olacağımı söyleseydiniz sadece gülerdim.”
“Şimdilerde doğduğum köyde bile internet var. Orada da modern bir hayat var aslında.”
Ailesi o 10 yaşındayken İsveç’e göçen Baylan: “İsveç’in en güzel yanı ilkokuldan üniversiteye kadar eğitimin tamamen ücretsiz olmasıydı. Ben de bu fırsatı değerlendirdim.” diyor.
İsmail Baylan şimdilerde İsveç’in fosilsiz enerji sisteminin başındaki isim olarak görev yapıyor.
“En önemli şey sağlam bir altyapıya ve uzun vadeli planlara sahip olmaktır. 1980’li yıllarda İsveç petrole bağımlı bir ülkeydi. Isıtma sistemleri de doğal olarak petrole bağımlıydı. Elbette İsveç gibi bir ülke için ısıtma sistemleri çok önemli. Ancak karbon bazlı yakıtlara vergi getirerek insanların alternatiflere yönelmesi sağlandı. Alternatiflere yönelik kolaylıklar sağlandı. Artık fosil yakıtlardan bağımsız bir ısıtma sistemimiz var. Petrol ve kömür kullanımı %2-3 seviyelerinde.” diye ifade ediyor.
Ayrıca İsveç’in Avrupa Birliği içinde %18.5 ile en yüksek yenilenebilir enerji payına sahip ülke olduğunu belirtelim.
“Yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik yeni bir yasal düzenleme içerisindeyiz. Önümüzdeki yıllarda çevre dostu araç kullanan vatandaşlarımıza “bonus” vermeyi planlıyoruz. Yani elektrikli araç kullanan vatandaşlar için bazı konularda vergi indirimi söz konusu olacak. Ya da çevreye zararlı dizel, mazot gibi yakıtlar kullanan kişilerden ise fazla vergi alacağız. Karbon salınımını azaltmak ve çevre dostu alternatif yakıt türlerini teşvik etmek esas amacımız. Özellik biyoenerji alanında İsveç’in büyük bir potansiyeli var, biz de bunu kullanmak istiyoruz.”
Çevre dostu ve rekabetçi stratejiler geliştiriyoruz
İsveç ekomomisi 30 yıl öncesine kıyasla %80 büyüme kat etti. Nüfusu ise %25 oranında arttı. Ancak buna karşın İsveç, fosil yakıtları azaltmaya çok iyi başarabildi.
“Ekonomik büyümeyi fosil yakıtlardan bağımsız hale getirdik. Bu hem çevre dostu hem de rekabetçi bir stratejidir. Temiz enerjiye yönelik ihtiyaç bundan sonra artmaya devam edecek. İsveç’i temiz enerji kullanan refah bir ülke konumuna getirmek, ülke toplumu ve sanayisi için büyük bir öneme sahip.”
Bununla beraber İsveç nükleer enerjiden de istifade ediyor. Ülkede şu anda 10 adet nükleer santral bulunuyor. Baylan bu santrallerin İsveç’in enerji ihtiyacının %40’ını karşıladığını ifade ediyor. Bu santrallerden 4’ü ise artık görevini tamamlamış vaziyette.
“Geriye kalan 6 santralin geleceğini tartışıyoruz şimdilerde. Artık nükleer alanında devlet ya da özel sektör yatırımı olmaması yönünde bir görüş hakim kamuoyunda. Ancak şu anda nükleer enerjiyi Almanların yaptığı gibi tamamen bırakmak gibi bir niyetimiz olmadığını da belirtebilirim.” diye ekliyor.