Bu yazıda beş parasızlığın ne demek olduğunu iyi bilen, dibi gören; ancak yılmadan mücadele etmeyi sürdürerek sonunda milyonerliğe ulaşan şahane girişimcilerden bazı tavsiyeler sunacağız sizlere… Ne hayatta ne de girişimcilikte umutsuzluğa kapılmaya gerek yoktur. Azim ve sabırla çalıştığınız sürece daima bir çıkış yolu vardır.
1. Takıntı derecesinde sevdiğiniz şeyleri tespit edin.
Çocukken babamın verdiği bozuk parayı tuvalet deliğine düşürmüştüm ve geri almanın imkanı yoktu. Çok üzülmüştüm. Babam paramı daha dikkatli saklamam gerektiğini söylemişti. Dedemse “Bir dolar kaybetmek sorun değildir. Ancak o bir dolar son paransa işte bu sorun demektir.” demişti.
Bu prensip bugün geçerliliğini koruyor. 25 yaşımdayken o kaybettiğim paranın onbinlerce katına sahiptim. Ancak tüm paramı uyuşturucu almak için harcıyordum. Bugün ben bir milyonerim. Eskiden bir yılda kazandığım parayı artık bir günde kazanıyorum. Bunun sırrı, başarı olmaya karşı duyduğum takıntı derecesindeki istek.
Arkamda büyük bir servet ve şöhret bırakma isteğimi keşfettikten sonra farklı bir insan oldum ve hareketlerimi buna göre tekrar düzenledim. Bu nedenle diyebilirim ki takıntılarınız, hayalini kurduğunuz şeyleri gerçekleştirmek için sizin en büyük kozunuzdur. Takıntı sahibi olmak bize öğretildiği gibi zararlı değil, son derece yararlı bir şeydir. Bu nedenle takıntı derecesinde sevdiğiniz şeyleri tespit edin ve bu isteklerinizin peşinden gidin… Ne pahasına olursa olsun…
Grant Gardone. 500 milyon dolarlık bir emlak imparatorluğunun sahibi.
Mutlaka okuyun: Steve Jobs’un dediği gibi: “Tutkusu Olan İnsanlar Dünyayı Değiştirebilir”
2. Yeniliklere uyum sağlayın.
2007-2009 yılları arasında süren ekonomik krizde müşterilerime bu yeni şartlar altına nasıl hizmet vermem gerektiği konusunda odaklandım. Piyasa koşullarına uyum sağlamayı öğrendim. Bu geçiş sürecini insanların daha kolay atlatabilmelerine çalıştım. Klasik perakendecilikten farklı sektörlere yönelmeleri konusunda onlara yardım ettim. Müşterilerime yeni şartlar altında ayakta kalabilmeleri konusunda gereken bağlantıları sağladım yani.
En iyi ve ücreti en yüksek yazarlardan biri olan Laura Morton ile birlikte yeni koşullara uyum sağlama konusunda insanlarda farkındalık yaratabilecek bir kitap yazdık. Hatta Success Summit adlı girişimcilik konferansının bilet fiyatlarını bile düşürdüm. Böylece daha çok insanın bu konferanstan istifade edebilmesini sağladım.
Bu zor zamanlarda daha çok kişiyle iletişime girerek, ortaya daha çok değer koyarak ve sosyal medyanın ilk aktif kullanıcılarından biri olarak hem kendi işimde hem de başkalarının işlerinde fark yarattım diyebilirim.
Tom Ferry. Tom Ferry International’in kurucusu. Emlak sektörünün en etkili danışmanlarından biri.
3. Küllerinizden doğmayı öğrenin.
2007 yılında anne ve babamı kaybettim. Bu acı durumla nasıl başa çıkacağımı bilemediğim için ben de MavenWire adlı şirketimle daha çok ilgilenmeye başladım. İnternet barındırma (hosting) altyapımızı başka bir şirketin desteğiyle büyütmeye çalışırken bize destek veren bu şirket 2008 krizinde iflas etti. Böyle olunca ben de binlerce kişiye karşı borçlu duruma düştüm, ancak hiçbirine ödeme yapacak durumum yoktu.
Haftada 100 saat çalışmaya başladım. Sosyal ilişkilerim çatırdadı. Finansal olarak benim şirketim de kötüye gidiyordu. Müşteriler ödemeleri esnetmeye başladılar ve hiç yeni müşteri edinemedim. Benliğim ve kişiliğim şirketimle bağlantılı olduğu için şirketin başarısızlığını kendi başarısızlığım olarak görüyordum. Çıkış yolu bulamıyor ve kendimi daha da izole ediyordum. O sıralarda motosiklet sürmeye başladım. Aşırı hızlı yapıyordum. İçimdeki boşluğu ve mutsuzluğu motosikletle atlatmaya çalışıyordum.
Sonra motosiklet meraklısı bir arkadaşım, benim bu depresif halimi görünce beni bir geziye davet etti. The Adventurists adlı gezide ta Moğolistan’a kadar araç sürerek gidiliyordu. Birkaç ay sonra kendimi İngiltere’den Moğolistan’a ambulans kullanarak giderken buldum. Ben ve iki arkadaşım ambulanstan bozma bir minibüsle iki ay boyunca Moğolistan’a kadar direksiyon salladık. Bu yolculukta düşünme ve kafamı boşaltma fırsatı buldum. Ne olduğumu, ne istediğimi, neyi nasıl yapmam gerektiğini tekrar keşfettim.
Döndükten sonra aldığım kararlar sayesinde şirket tekrar yükseliş trendine geçti ve beklentilerimin çok üstünde bir gelişme gösterdi ve bana hayatımın en memnuniyet dolu zamanlarını yaşattı. Yani demem o ki ne kadar bulanırsanız bunalın, daima bir çıkış yolu mevcut. Yeter ki kendi sesinize kulak verin.
Chris Plough. ExponentialU kurucu ortağı. Yazar ve konuşmacı.
Mutlaka okuyun: İflas Eden Girişimciler İçin Sıfırdan Başlama Tavsiyeleri
4. Azimli olun.
Parasızlık benim için uzak bir durum değil. Babam inşaat işçisiydi ve iş olmadığı zamanlar ailecek maddi zorluklar çekiyorduk. Zor günler yaşadık ama hiç aç yattığımızı hatırlamıyorum. Daha kötüsü de olabilirdi yani.
2008 krizi sürecinde amiyane tabirle sinek avlıyorum. Kimsenin peyzaj tasarımına ayıracak bütçesi yoktu. Evim ipotekliydi ve hatta arabam haczedildi. Sırf kredi kartıma 80.000 dolar borcum vardı. Elektrik ve telefonlarım borç nedeniyle kesildi. Ancak mücadele etmeyi bırakmadım. Küçük marjlarla da olsa çalışmaya devam ettim.
Bir sene kendi işimi bırakıp maaşlı olarak başka bir yerde çalıştım. Başka birinin hayallerini gerçekleştirmek için çalışmak hiç de iyi bir durum değil tabii. Ancak başka birine çalışırken gene de kendi işlerimi bir yandan sürdürmeye çalıştım. 7 sene böylece geçip gitti ve şimdilerde tüm borçlarımı kapattım ve işlerim tekrar rayına oturdu. Diyeceğim; asla ama asla pek etmeyin ve azimli olun.
Steve Riggs. Peyzaj ve bahçe tasarımı yapan Steve Riggs Design şirketinin kurucusu.
Mutlaka okuyun: Asla Pes Etmemeniz İçin 20 Neden
5. Yalnız hareket etmeyin.
2014 yılında yeni bir şirket kurmak için çok acele ettim. Şirketi başarıyla yönetebilmek için gereken hazırlıkları yapmadım. Böyle olunca şahsi birikimimi bozdurmak ve şirkete aktarmak zorunda kaldım. Nişanlıma doğum günü hediyesi bile alamadım. Hatta çalışanlarımın maaşlarını bile zar zor ödeyebildim. Sonunda çalışanlarıma ya bir süre maaşsız çalışmalarını ya da bazı kişileri işten çıkarmak zorunda olduğumu anlattım.
Hayatımın en kötü anlarından biriydi. O anda bir şeyler başarmak istiyorsam başkalarıyla dayanışma içinde olmam gerektiğini anladım.
2015 yılında işler değişti ve 500.000 dolar artıya geçtik. 2016’da ise tecrübe ettiğim zorlukları yaşayan şirketlere yardım etmek amacıyla bir danışmanlık şirketi kurdum. Bu şirketi de 12 ay içinde 1.6 milyon dolarlık bir değere ulaştırdık. Tabii çalışanlarım olmasa bu gerçekleşemezdi. Yani, önemli bir şey başarmak istiyorsanız tek başınıza yola çıkmayın. Yanınızda güvendiğiniz kişiler olsun.
Aj Rivera. Girişimci ve danışman.
Mutlaka okuyun: Her Şeyi Tek Başına Yapmaya Çalışmaktan Vazgeçmeniz İçin 5 Neden
6. Asıl mesele çok çalışmak değil.
Bir defasında banka hesabımsa 47 dolar param kalmıştı. Ne üniversite diplomam ne arabam ne işim ne de güvendiğim birileri vardı. Ancak okuduğum kitaplar ve akıl hocam bana finans hakkında çok şey öğreterek çıkış yolu gösterdiler.
Bu durumda bile çok çalışmama rağmen başarımda bir gelişme göremiyordum. Sadece düzenli olarak maaş alıyordum. Bu vaziyet beni çalışma biçimim üzerine düşündürdü. Yani çok çalışmak değil, akıllı çalışmak esas mesele. Doğru zamanda doğru miktarda çalışarak istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz.
Dünyanın en zengin insanlarına bakın. Hiçbiri haftada 100 saat çalışmıyor . Ancak bu kişilerin 1 saat çalışması, geri kalan pek çok insanın 100 saat çalışmasına denk düşüyor. Çünkü bu insanlar akıllı ve verimli çalışıyorlar.
Sözün özü bir girişimci olarak bence yapmanız gereken 2 kat az çalışıp 2 kat daha fazla iş yapmaya yönelik bir strateji geliştirmektir.
Tai Lopez. Milyon dolarlık şirketlere danışmanlık hizmeti veren bir yatırımcı.
Mutlaka okuyun: Az Çalışarak Çok Para Kazanmak Mümkün mü?
