Çevresel faktörler başarı üzerinde son derece etkilidir. Eşiniz de çevrenizin belki de en önemli parçasıdır. Girişimci olarak evlenmenin de pek kolay olduğu söylenemez. Zira zihniniz sürekli çılgın fikirlerle meşguldür. Sürekli e-maillerinizi kontrol etmek zorunda olmanız ve geç saatlere kadar çalışmanız çok olasıdır.
Evlilik ve girişimcilik bu nedenlerle idare edilmesi zor bir ikilidir ancak yine de eşinizin sizin için önemini kimse reddedemez. Zira dünyanın en başarılı kişilerinin ardında onları kayıtsız şartsız destekleyen eşleri bulunmaktadır.
Aşk hayatı ile iş hayatı arasındaki dengeyi tutturduğunuz zaman hem hayattan daha çok keyif alırsınız hem de daha başarılı olursunuz. Biz de bu yazıda -kadın ya da erkek fark etmeksizin- girişimci biriyle evlenme arefesinde olan kişilere ya da halihazırda bir girişimciyle evli kişilere bazı tavsiyelerde bulunacağız.
Sabırlı olun.
Başarı bir gecede gelmez. Eşiniz gece geç saatlere kadar, hatta haftasonlarında bile çalışacaktır. Bilgisayar başında sizden daha çok vakit geçirecektir. Bu nedenle girişimci bir insanla evlenmek her şeyden önce sabır işidir. Bu açıdan size verebileceğimiz tavsiye şu olur: Eşinizin hayallerine inanın ve bu hayalleri siz de paylaşın. Böylece birlikte vakit geçirmek ikiniz için de faydalı olur. Bununla birlikte eşinizin işiyle ilgileniyor olabilirsiniz de. Eşinizin işleri size ilginç gelmiyorsa bu durumda eşinizle ilgilenin, onun yanında olun ve sabredin.
Destek olun.
Eşinizin sizin desteğinize ihtiyacı olacaktır. Eşiniz meslektaşları tarafından ne kadar takdir edilse bile en önemlisi sizin desteğinizdir. Özellikle işler biraz sarpa sardığında sizin desteğinizin önemi çok daha artacaktır. Bilhassa zor zamanlarda onun yanında olduğunuzu çok net bir biçimde göstermeniz gerekir.
Eşinize, ona nasıl yardımcı olabileceğinizi sorun. Belki de sadece elini tutmanızı isteyecektir. Ya da belki de başka bir meslek sahibi biri olarak sizden taze fikirler edinmek isteyecektir. Bu bağlamda eşinize destek olmak, onu eğlendirmek, onu mutlu etmek oldukça mühimdir. İyi ve kötü zamanlarda ona destek olmayı bırakmayın. Giriştiği bu macerayı takdir ettiğinizi belirtin. Onu önemsediğinizi, ne olursa olsun onun yanında olacağınızı ifade edin.
Dinleyin.
Girişimci insan yalnız insandır. Girişimciler pek çok durumda kendilerini dünyadan soyutlarlar. Çoğu zaman evde tek başlarına çalışırlar ve çevrelerinde girişimcilik maceralarını anlatabilecekleri pek arkadaşları yoktur.
Eşinizin sürekli yeni fikirler üzerinde düşündüğünü unutmayın. Belki yeni bir iş hakkında düşünüyor, belki başka bir sektöre geçmeyi planlıyordur. Girişimci bir insanın kafası sürekli meşguldür. Sürekli not alma, bir yerlere bir şeyler yazma ihtiyacı içindedir. Eşinizin bu durumunu kabullenmeniz, hem onun hem de kendiniz için çok faydalı olacaktır.
Özellikle tek başına çalışan girişimcilerin güvenebileceği, dertleşebileceği kişi sayısı az olduğu için eşinizin yanında herkesten önce siz olmalısınız. İş hayatının iniş çıkışlarına hakim olmak zorunda değilsiniz. Sadece eşinizi dinleyin yeter. Onun korkularını, endişelerini öğrenmeye çalışın ve elinizden geldiğince ona kendi görüşlerinizi sunun. Bazen taze bir zihin, olayları daha net görebilir.
Birlikte zaman geçirin.
Girişimciler genelde ileri derecede işkolik insanlardır. Yaptıkları işi çok sevdikleri için sürekli çalışmaktan gocunmazlar. Bu esnada tabii gözleri başka şeyleri görmeyebilir bazen. Siz bir girişimci eşi olarak ona hayatta başka şeylerin de olduğunu göstermelisiniz. Yani eşinize “ailesiyle” ilgilenmesi gerektiğini hatırlatın. Ailecek sosyalleşmeye yönelik etkinlikler ayarlayın. Eğr çocuğunuz varsa eşinizden ailesine daha çok zaman ayırmasını istemek de en doğal hakkınız olur. Bu konuyu eşinizle güzel bir üslupla konuşun.
Bir de işini çok sevdiği için sürekli iş konuşabilen bir eşiniz varsa buna da bir düzenleme getirebilirsiniz. Yani evde iş konuşmamayı önerebilirsiniz eşinize. Bunun yerine haftada 2 gün, bir kafede kahvenizi içerek “iş” konuşabilirsiniz mesela. Böylece birlikte geçirdiğiniz kaliteli zamanın miktarı da artar.
Affetmeyi ve unutmayın bilin.
Bir girişimcinin başarılı olabilmesi için öncelikle başarısız olması gerekir. Çünkü başarısız olmak ve yeni şeyler denemek girişimciliğin temel kuralıdır. Eşiniz de başarısız olabilir. Belki başarılı olduğundan daha fazla başarısız olacaktır. Eşinizi bundan dolayı hiçbir zaman suçlamayın. Başarısız olmak sıradan insanlar için korkunç bir şeydir. Girişimciler ise başarısız oldukları şeylerden ders almasını bilirler ve ayağa kalkıp yoluna devam ederler.
Unutmayın, ancak pes eden biri başarısız sayılır. Eşinize destek olursanız o da yoluna devam etmek için kendinde cesaret bulur. Zaman zaman geçinme konusunda sorunlar yaşayabilirsiniz. Eşiniz finansal birikiminizi yeni bir iş kurmak için harcayıp başarısız olmuş olabilir. Bu tür nedenlerle evde huzursuzluk çıkmış olabilir. Tüm bu sorunları konuşarak çözmeye çalışın. Kavganın, bağırıp çağırmanın bir çözüm getirmeyeceğini anlamalısınız. Eşinizi başka bir iş yapması konusunda ikna etmeye de çalışabilirsiniz, ancak onu suçlamayın. Zira ailenizin geleceği için bir şeyler yapmaya çalıştığına emin olabilirsiniz. Bu nedenle bazı şeyleri unutmayı ve affetmeyi bilmelisiniz. Ancak bu şekilde eşinizin hayallerinin peşinden gitmesini sağlayabilirsiniz. Suçlayıcı olmak iki taraf için de yıkıcı sonuçlara neden olabilir.
Saygı duyun ve takdir edin.
İster aşk ister iş ilişkisi olsun, saygı bir ilişkinin temel direğidir. Evlilikte saygı ise en önemli faktörlerin başında gelir. Eğer bir girişimciyle evliyseniz saygı konusuna daha da özen göstermelisiniz. Pek çok girişimci fikirlerine çok güvenir ve bu fikirlerin takdir edilmesini ister. Biraz egoist bir tutum gibi gelse de bir girişimcinin belli bir miktar egoist olması normal ve gereklidir.
Eşinizin kendisine ve fikirlerine inanmasını sağlayın.
Girişimci olarak eşinizin dünyaya kattığı değeri fark etmesi gerekir. Tabii eşinizin gösterdiği çabanın da sizin tarafınızdan fark edilmesi gerektiğini belirtmeliyiz. Tüm kalbinizle eşinize inanmalı, güvenmeli ve saygı duymalısınız. Her şeyden öte bunları sözlerden ziyade eylemlerle göstermelisiniz. “Bir insanın belki de en büyük ihtiyacı takdir edilmektir.” Ne kadar doğru bir ifade! Eşinizi takdir etmeniz onu kendini iyi hissettirecektir. Bunun karşılığında eşiniz de size aynı şeyleri, belki de misliyle geri verecektir. Karşılıklı bir sevgi, saygı ve takdir ortamı son derece gereklidir.
İletişim kurmaya özen gösterin.
Hepsinden öte siz karı kocasınız. Aynı hayatı paylaşıyorsunuz. Ancak bazı zamanlarda bu durumu sorgularken bulabilirsiniz kendinizi. Biriniz hayalci diğeriniz gerçekçi olabilir. Peki böyle bir durumda, yani eşinizin bazı fikirlerine katılmadığınızda bunu nasıl ifade etmelisiniz ki onu incitmeyesiniz?
Dinleyin. Konuşmadan önce iyi düşünün. Sakin kalın ve yumuşak bir üslup takının. Öncelikle katıldığınız ve size de mantıklı gelen yönlerden bahsedin. Sonra endişelerinizi dikkatle anlatın. Karşılıklı saygı ortamında gerçekleşmesine özen gösterin bu konuşmanın. Asla eleştirmeyin ve ortadaki sorunu birlikte çözmeyi teklif edin. Erkenden çözülemediğinde daha büyük sorunlara yol açabilecek sorunlara mahal vermeyin. Birbirinizin rakibi olmadığını, sonuçta bir kazanan ve bir de kaybeden olmadığını unutmayın. İkinizin de kazanması gerekir. Bu sebeple ortadaki bir meseleyi inada bindirmeyin.
Hakkınızı isteyin.
Girişimci evliliklerinde sık görülen bir durum da girişimci olmayan eşin yaptığı katkıların hiçe sayılmasıdır. Yani siz eşinize destek olup ona yeni fikirler verdiğinizde bu fikirlerin takdirini eşiniz toplar. Birlikte hareket etmenize, eşinizle birlikte gecenizi gündüzünüzü katmanıza rağmen siz bir miktar gölgede kalabilirsiniz.
Bu bağlamda takdir edilmeyi istemek sizin de hakkınızdır. Kamera arkasından kamera önüne geçmek isteyebilirsiniz. Böyle bir durum oluşursa bunu eşinizle açık açık konuşun. Hakkınızı talep edin eşinizden. Sonraki 5, 10, 15 yıl içinde kendinizi nerede görmek istediğinizi ifade edin. İstediklerinizi, korkularınızı, çekincelerinizi, hayallerinizi eşinizle paylaşın ve ortak bir yol planı hazırlayın. Ve birlikte hayal kurmayı asla unutmayın.
Yani toparlamak gerekirse evliliğinizi sağlıklı bir şekilde sürdürmek her halükarda iyi birşeydir. Sağlık şeyler büyür, ihmal edilen şeylerse yok olmaya mahkumdur. Bu nedenle daima eşinizle iletişim halinde olun, ona destek olun ve gerektiğinde kendi hakkınızı da talep edin.