İşte sizler için derlediğimiz, 2016 Dünya Evsizler Günü yararına tüm dünyada yardıma muhtaç olan insanların hayatlarını iyileştirmek amacıyla tasarlanmış 5 inovasyon fikri:
1. Paris’te mağaza vitrinlerine evsizler için yerleştirilmiş özel çıkartmalar
Herhangi bir mağa vitrini üzerinde görebileceğiniz Carillion çıkartmaları yardıma muhtaç insanların bu mağazalardan ücretsiz su edinme, tuvalet kullanımı gibi birçok hizmetten faydalanabileceği anlamına geliyor.
Evsiz insanlar için birilerinden içecek ya da yiyecek bir şeyler istemek son derece moral bozucu olabilir, özellikle de birçok kişinin bu istekler karşısında olumsuz reaksiyonlar gösterdiğini düşünürsek. Küçük şirketler sık sık yardıma muhtaç insanlara çeşitli yollarla yardım edebilecek durumda olsalar da hiçbiri şimdiye kadar bu kişilerle kalıcı bir iletişim kanalı kuramadı. Durum böyleyken, Paris’te son derece umut verici bir uygulama başlatıldı. Paris’te belirli bir bölgede mağaza ve kafeler kendi aralarında “Carillon” dedikleri bir proje ağı yarattılar. Bu sayede vitrin camlarına yapıştırdıkları resimli çıkartmalarla evsizleri bu mağazalarda hangi hizmetlerden yararlanabilecekleri konusunda bilgilendirmiş oluyorlar.
Temelde Paris 11. bölgede küçük işletmeler arasında kurulmuş bir ağ olan Carillon’a katılan işletmeler vitrin camlarına küçük ikonlar yapıştırıyor. Böylelikle evsizlere ürün ya da hizmetlerinden bazılarını bağışlayabileceklerini göstermiş oluyorlar. Bu bağışlar, bir bardak su, tuvalet kullanımı, sıcak bir içecek ya da yiyecek gibi çeşitli yollarla yapılabiliyor. Böylelikle yardıma muhtaç insanlar reddedilmekten ya da kötü bir muamele ile karşılaşmaktan korkmadan kimlerden yardım isteyeceklerini de öğrenmiş oluyorlar.
Daha önce de İsviçre’de mahalle paylaşımına ilişkin başlatılan Pumpipumpe isimli proje kapsamında kullanılan çıkartmaları incelemiştik. Ne dersiniz, sizce bu iki proje başka şehirlere de yaygınlaştırılabilir mi?
2. Londra’da evsiz gençlere geceleri barınak sağlayan hayırsever otobüs biletleri
New Horizon isimli Gençlik Merkezi evsiz gençlere ücretsiz otobüs bileti sağlıyor. Böylelikle bu kişiler gece boyunca sokaklarda uyumak yerine otobüste güven içerisinde yolculuk ederek uyuyabiliyor.
Londra’nın sokaklarında uyumak zorunda kalan genç insanların sayısı son dört yıl içerisinde yüzde 55 artmış durumda. New Horizon isimli Gençlik Merkezi ise kendilerine yardım için başvuran 16-21 yaşlarında bulunan gençlerin sadece yarısına kalacak bir yer sağlayabiliyor. Bu nedenle, Merkez yakın zamanda geriye kalanlar için ideal olmaktan uzak olsa da geçici bir çözümü devreye soktu: Evsiz gençlere belli bir rotada seyreden otobüsler için otobüs bileti sağlayarak geceleri güvenle uyuma şansı sunuyor.
Büyük şehirlerdeki evsizlik problemi, artan kiralar ve yetersiz kalan sosyal yardım ödeneklerinin de etkisiyle her geçen gün biraz daha büyüyor. Tabii ki otobüs koltuğu bir yatağın yerini hiçbir zaman tutamaz. Fakat sokaklarda uyumanın tek alternatif olduğu koşullarda oldukça etkili bir çözüm olduğu yadsınamaz. Merkez aynı zamanda otobüs bileti ile birlikte uyku tulumu da sağlıyor ve geri döndüklerinde gençleri kahvaltı ve duş için merkez binasına davet ediyor.
Sizce başka hangi kamu alanları yardıma muhtaç insanların hizmetine sunulabilir?
3. Güney Afrika’da evsiz insanların hizmetine açılan kıyafet mağazası
Diğer mağazaların müşterilerine verdikleri itibarın aynısını evsiz insanlara sunan The Street Store, dükkan kirası ödemek zorunda olmayan geçici bir dizi mağazadan oluşuyor. Buralarda yoksul mahallelere ücretsiz kıyafetlerin yanında son modaya ilişkin tavsiyeler de veriliyor.
Başını sokacak bir evi bile olmayan insanlar, çoğu insanın sahip aolduğu imkanlardan yoksunlar. Örneğin, bir Amerikan vatandaşı kıyafet alışverişinde her yıl ortalama 2 bin dolar harcıyorken, yoksul biri kış aylarında giyecek bir ceket bulmakta bile zorlanıyor. Güney Afrika kıtanın en zengin ülkesi olmasına rağmen ülkedeki sosyal eşitsizlik, çocukların yarısının yoksulluk içinde yaşamasına sebep oluyor. Bu kapsamda, dükkan kirası ödemek zorunda olmayan The Street Store isimli geçici mağazalar, diğer mağazaların müşterilerine verdikleri itibarın aynısını evsiz insanlara da sunuyor. Burada yoksul mahallelere ücretsiz kıyafetlerin yanında son modaya ilişkin tavsiyeler de veriliyor.
Fiziksel mağazacılık konsepti yerine The Street Store belediyeden gerekli izinleri aldıktan sonra dağıtım merkezlerini karton mukavvalardan yararlanarak cadde kenarlarında kuruyor. Her bir mağaza, yani dağıtım yeri, başkaları tarafından bağışlanmış kıyafetlerle dolu, mukavvalar ise standart mağazalarda bulunan askılar gibi kıyafetler için askı görevi görüyor. Yoksul insanlar buradaki kıyafetlerden istediklerini almakta özgür olsalar da, mağazalarda çalışan gönüllü insanlardan hangi giysinin kendilerine daha çok yakışacağına ilişkin tavsiye alabiliyorlar. Cape Town’da Somerset Sokağındaki ilk mağaza açılışında, neredeyse bin kadar evsiz mağazayı ziyaret etti ve yeni kıyafetlerle oradan ayrıldı. Aralarında çok uzun zamandır kendileri için tek bir şey seçme fırsatını bile bulamamış kişiler vardı.
Mağaza konsepti hayırseverlerin bağışlarına dayanıyor fakat bu projeye dahil olmak isteyen kişiler bu mağazalar için gönüllü olarak da çalışabiliyor.
The Street Store moda ile ilgili tanık olduğumuz ilk inovatif proje değil. Örneğin kısa süre önce, müşterilerinden para kabul etmeyip organ bağışı yapacaklarına ilişkin taahhüt bekleyen “The Exchange” isimli mağaza projesini incelemiştik. Sizce başka hangi perakendecilik modelleri hayır amaçları için yeniden kurgulanabilirdi?
4. Pakistan’da evsizler için yatağa dönüşen reklam panoları
MoltyFoam tarafından geliştirilen “Billbed”ler aslında gün boyu şirketlerin reklamlarını taşıdıktan sonra geceleri yatağa dönüşen, köpükten imal edilmiş birer reklam panosu.
Pakistan’daki büyük şehirlerin her birinde, 500 bin evsizin bulunduğu tahmin ediliyor. Bu kişilerin birçoğu geceleri sokakta uyumak zorunda olan işçiler. Bu durum aynı zamanda bir sonraki gün çalışma performanslarına da fazlasıyla etki ediyor. Bu insanların üzerinde uyudukları kaldırım taşlarına çok daha iyi bir alternatif geliştirmek umuduyla yakın zamanda MoltyFoam tarafından Billbed isimli reklam panoları tasarlandı. Reklam panoları gün boyunca şirketlerin reklamlarını taşıdıktan sonra geceleri yatay konuma getirilip birer geçici yatağa dönüştürülebiliyor.
50 yıldır yatak ürünleri üreten MoltFoam tarafından şimdiye kadar Pakistan genelinde 150 adet Billbed evsizlerin hizmetine sunuldu. Bu girişimin reklam faaliyetlerinden sorumlu BBDO isimli ajans ise Cannes’da Bronz Ödüle layık görüldü. Daha önce bizler de Peru’da su filtresi ve Tayland’da geçici duvarlar olarak kullanılabilen reklam panolarını incelemiştik. Ne dersiniz, sizce dış mekân reklamcılığı başka hangi şekillerde toplumların hizmetine sunulabilir?
5. Evsizlere kar amacı gütmeden iş imkânı sunan karavan
New Mexico eyaleti Albuquerque, bölgeyi güzelleştirmeleri karşılığında evsizlere saatte 9 dolar ödeme yapıyor.
Amerika’da yardıma muhtaç insanların sokakta dilenmesi eyaletlerin yüzde 24’ünde yasaklanmış durumda. Buna cevaben Albuquerque de yakın zamanda son derece inovatif bir çözüm yarattı.
Kar amacı gütmeyen St Martin’s Hospitality Centre isimli yerel bir dernekle işbirliğine giden eyalet yönetimi “Her Zaman Daha İyi Bir Yol Vardır.” projesini başlattı. Proje sayesinde evsizler kamuya açık alanları güzelleştirme işinde görev alabiliyor.
Bir karavan her gün şehri dolaşıyor ve kamuya açık alanları temizleme işinde çalışmak isteyen evsizleri bulundukları yerlerden alıyor. Çalışmayı kabul edenlere saat başı 9 dolar (asgari ücretin üzerinde) ödeme yapılıyor ve öğle yemeği veriliyor. Mesainin sonunda ise ihtiyaç duydukları takdirde gece kalabilecekleri bir yer sağlanıyor. Karavan şu anda günde 10 kişiye iş sağlayabiliyor fakat bu sayı arttırılabilir. Proje yöneticileri karavanın çok çabuk dolduğunu ve işçilerin kendilerine iş verilmeyeceğini düşünerek umutsuzluğa düştüğünü fark ettiğinde projenin uygulandığı gün sayısını haftada iki günden dört güne çıkarmışlar.
Önümüzdeki ay proje ilk ayını dolduracak. O zamana kadar da başlangıçtan beri toplam 932 evsize iş imkânı yaratılmış olacak. Projenin önemli yanlarından biri de çok uzun süredir sokaklarda yaşayan insanların, kendilerini bu durumdan kurtarabilecek sosyal merkezlere yönlendiriliyor olması. St. Martin’s Hospitality Center’da İstihdam Birimi Direktörü olan Kellie Tillerson’a göre karavan ile buldukları insanların birçoğu başlangıçta bu sosyal merkezlerden haberdar bile değildi.
Washington Post’ta yayınlanan bir rapora göre, yüzlerce belediye yönetimi bu projeyi kendi şehirlerinde de başlatmak amacıyla Albuquerque Belediye Başkanı Richard Berry ile görüşmüş. Şüphesiz bu, projenin inovatif olduğu kadar umut verici bir girişim de olduğunu gösteriyor.
Sizce yardıma muhtaç insanlar için tasarlanabilecek buna benzer başka hangi sosyal inovasyonlar devreye alınabilir?