Nereye yatırım yapsam diye kara kara düşünüyorsanız Türkiye’de 250 milyon dolarlık bir pazara sahip olan ver her yıl % 20 civarlarında büyüme gösteren dermokozmetik sektörüne yatırım yapmak oldukça karlı olabilir.
Öncelik “dermokozmetik ürün” ne demek ona bir bakalım. Bu ürünler, çoğunlukla eczanelerde satılmakla beraber ne tam ilaç, ne de tam kozmetik ürünlerdir. Kozmetik nitelik taşıyan bu ürünlerin içinde kısmen tedavi edici etken madde bulunmaktadır. Yani hem ilaç hem de kozmetik özellikleri bir arada barındırırlar. Ürünlerin bünyede yarattığı etkiler, laboratuvarlarda klinik testlere tabi tutulmaktadır.
1990’lı yılların sonlarında adını duyuran bu sektör günümüzde hızla yaygınlaşmaktadır. Türkiye’de 100 civarında yerli ve yabancı firma bu alanda rekabet etmekte. Ülkemizdeki kozmetik pazarının hacmi ise 2,5 milyar dolar iken bu pazarın % 10’nunu dermokozmetik ürünler oluşturmaktadır.
Dermokozmetik sektörünün dünya devleri Türkiye’de
Dünyanın en büyük kozmetik şirketleri Türkiye’de dermokozmetik markalarını ve ürünlerini kendi satış ağları ile pazarlıyorlar. Bunların başında Fransız kozmetik devi, L’oreal Grubu geliyor. Türkiye’deki pazarın oluşumunun öncüsü olarak kabul ediliyor ve pazarın büyük bölümünü elinde tutuyor.
Ülkemizde bulunan diğer Fransız markası, Pierre Fabre ise, 2003 yılında Eau Thermale Avene markasıyla Türkiye pazarına girdi. Şirketin Türkiye Pazarlama Direktörü Magali Eclache, “Türkiye’de dermokozmetik sektörünün önümüzdeki beş yıl içinde gelişmeye devam edeceğini tahmin ediyoruz” diyor.
Bazı yabancı markalar ise distribütörlük vererek Türkiye pazarına girmiş durumda. Örneğin Sel- Tek İlaç, 2004 yılından beri ülkemizde 13 yabancı markayı pazarlıyor. Profesyonel derin kimyasal peeling’den leke tedavilerine, antiaging bakım ürünlerinden hedefli problem çözücü cilt ürünlerine kadar birçok ürünün satış fiyatı 100 ila 300 lira arasında değişiyor. İlaç satışındaki karları düşen eczaneler, dermokozmetik ürünlerle kazançlarını artırmak istediklerinden bu sektöre rağbet gösteriyorlar.
Azerbeycan’a ihracat yapılıyor
Ülkemizde dermokozmetik sektöründe Fransız markalarının yanı sıra DCL gibi Amerikan markaları da bulunmakta olup Türkiye’den komşu ülkelere ürün pazarlaması yapıyorlar. Mega Medikal firmasının Türkiye’ye getirdiği DCL (Dermotologic Cosmetic Laboratories), 1998’den bu yana eczaneler kanalıyla pazarlanıyor. Firmanın Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Sinan İbiş, 50 ilde, 58 çeşit ürünle, 550 eczanede satışa sunulan DCL’in Azerbaycan’a ihracatının da Türkiye’den yapıldığını belirtiyor. Boya, parfüm ve alkol içermeyen DCL ürünlerinin, Avrupa ürünlerine göre daha büyük hacimli olduğunu perakende satış fiyatlarının ise, 20 ila 338 TL arasında değişmekle beraber, ortalama fiyatlarının 125 TL civarında olduğunu vurguluyor.
Dr. Sinan İbiş konuyla ilgili şu saptamayı da yapıyor. “Pazardaki kozmetik marka sayısı çok fazla olduğu için eczaneler, parfümeriler, alışveriş merkezleri raflarındaki markaları azaltma yoluna gidiyor.
Dermokozmetik ve kozmetikte Türk markalarının oluşturulması için özel eczacılık fakültelerinin olması şart. Kozmetik biliminin fakültelerde ürüne dönüştürülme çalışmaları olmadığı sürece Türkiye de kozmetik pazarı ithalata bağımlı olarak büyüyecektir.”
En Büyük Yerli Marka
Sayıları parmakla sayılacak kadar az olmakla beraber yerli markalar da pazarda rekabete girmiş durumda. 2002’de Cihat Dündar tarafından kurulan B’iota Laboratuvarları en büyük yerli firma konumunda. İstenmeyen tüylere çözüm üreten Bioder markasıyla pazara giren firma, saç ve saç bakım ürünleriyle büyümeye devam ediyor. B’iota’nın; Bioxcin, Bioder, Biobaby markaları eczanelerde, Bioblas, Bio-men, Restorex ve Bionem markaları marketlerde satılıyor.
Firmanın sahibi ve Genel Müdürü Cihat Dündar konuyla ilgili şu bilgileri veriyor: “Yıllık 100 milyon dolara ulaşan ciromuzun yüzde 90’lık bölümü dermokozmetik ürünlerden geliyor. İhracatımız 10 milyon dolara yükseldi. Dermokozmetik pazarının ülkemizdeki en büyük oyuncuları yabancı firmalar. B’iota olarak küresel markalarla hem Ar-Ge çalışmalarımız hem de bitkisel ürünlerimizle rekabet ediyoruz. Eczane ürünlerimizden Biox-cin Amerika’da FDA onayını alarak CVS eczane zincirinde satılan tek Türk şampuan markası oldu. Ayrıca, Almanya, Polonya, İsviçre, Portekiz, Rusya, Azerbaycan ve Balkan ülkelerinde de ürünlerimiz büyük talep görüyor. Keşke Türkiye’de bu pazarda bizden başka firmalar olsa da hep beraber uluslararası pazarlarda Türk markaları olarak rekabet şansı bulsak. Ne yazık ki biz yalnız başımıza savaş veriyoruz ve bize yol gösterecek hiçbir kurum yok.”
Diğer markalardan bazıları
Deren Grup’tan Ege Teknoloji Kimya ise Cosmed markasıyla sektörde boy gösteriyor. Cosmed’in saç, cilt, el ve ayak bakımı, güneş bakım ürünleri olmak üzere 30 çeşit ürünü var ve sadece bu ürünler eczanelerde satılıyor. Mersin merkezli Almur Şirketler Grubundan DermaDerm Kozmetik’in markası olan DermaDerm ise saçtan güneş koruma ürünlerine kadar birçok ürünü pazara sunuyor.
Dermokozmetik ürünler özel ruhsata tabi değiller
Türkiye’de pazara giren dermokozmetik ürünler genellikle eczanelerde satıldığından tüketicide bir güven duygusu yaratıyor. Fakat Türkiye’ye bu ürünleri getirmek için ilaç sektöründe olduğu gibi ruhsat şartı bulunmuyor. Sağlık Bakanlığı’na beyanda bulunmak yeterli oluyor. Herhangi bir sorun oluştuğunda sorumluluk doğrudan ithalatçı firmaya ait oluyor.
Pharmatik Eczaneler
Ülkemizdeki eczane sayısı yaklaşık 25 bin civarında. 2 bin tanesi dermokozmetik ürün satışı da yapıyor. Düzenli olarak bu sektöre hizmet eden eczane sayısı ise 300 civarında. Dermokozmetik ve bitkisel takviye ürünü satan bu eczaneler, Pharmetic Girişimci Eczacılar Derneği adında bir dernek kurdular. Derneğin kurucularından olan eczacı Adile Özdağ şunları söylüyor: “ Pharmatik eczacılığın gelişmesi için çaba gösteriyoruz. Akmerkez’deki 120 metrekarelik eczanemde 10 kişi devamlı, 4 kişi de yarı zamanlı çalışıyor. Bizim ciromuzun yüzde 50’si ilaçtan geliyor. Çünkü eczanenizde ilaç olmazsa sattığınız dermokozmetik ürünlere tüketici güven duymaz. Türkiye’de en çok cilt nemlendirici ve anti-aging ürünlere ilgi olduğunu görüyoruz. Ülkemizde bu sektör hekim – eczacı işbirliğiyle büyüyecektir.”
Dermokozmetik ürünlerin satış biçimi
Dermokozmetik ürün satan eczaneler sattıkları markanın bayisi olmak zorundalar. Bu da eczanelere ekstra bir yük getiriyor. Kar oranı % 25-30 arası değişiyor. Ama uzman eleman ve uzun süreli müşteri hizmeti gerektiriyor. Bazen cilt ya da saç testleri yapılıyor. Dermokozmetik markaları için eczaneler iyi bir satış alanı. Ödeme alma sorunu yaşamıyorlar. Zincir kozmetik mağazalarına girdiklerinde raf kirası ödemeleri gerekiyor ve ürünü konsinye veriyorlar. Ayrıca kendi uzman personellerini çalıştırmak zorunda kalıyorlar.
Türkiye’de bu sektör ürünlerinin satışının yüzde 10’nunun internet üzerinden yapıldığı tahmin ediliyor. İnternet eczanesi olarak çalışan e-ticaret sitelerinde bu tarz ürünler, en çok satılanlar arasında yer alıyor. Başta Dermokozmetik.com, Dermokozme-tik.org, Dermomarket.com, Dermobakim.com, Dermokozmetikonline.com gibi Türkiye’de 50’ye yakın internet sitesi bulunuyor.
Pharmatik Eczane açmanın maliyeti 1 milyon TL
Türkiye’de eczane açmak için sahibinin eczacı olması mecburiyeti bulunuyor. Girişimci ortak kabul edilmiyor. İlacın yanı sıra bu sektöre ait markaları da satmak isteyen bir eczanenin hizmet vereceği yer ve mekân çok önemli. Alışveriş merkezleri, insan trafiğinin yoğun olduğu yerler ve ana caddeler öncelikli olarak değerlendirilliyor. Ayrıca, üst gelir grubundaki insanların yaşadığı bölgelere de öncelik veriliyor. Eczanenin büyüklüğü, tasarımı, dekorasyonu büyük önem taşıyor. 80 metrekare büyüklüğünde bir eczane için 1 milyon TL yatırımı gözden çıkarmak şart. Eczane ruhsatı almak için ise 50 bin TL gerekiyor.
Büyük şehirlerde çok iyi bir noktada yer bulduğunuz takdirde dermokozmetik markalarının sponsor katkılarıyla maliyetlerinizi bir miktar azaltmanız mümkün olabiliyor. Anadolu şehirlerinde maliyet daha düşük tabi. İşlek bir cadde üzerinde 200 bin TL sermayeyle böyle bir eczane açmanız mümkün olabiliyor.
80 metrekarelik bir pharmatik eczanede 10 çalışan olması gerekli. Eczacı, üç ya da dört yardımcı eczacı ve iki teknik eleman. Bu özelliklerde başarılı bir pharmatik eczanenin aylık cirosu, 100 bin ile 500 bin TL arasında değişebiliyor.
Çoğunlukla Hekimler Tarafından Öneriliyorlar
İlaçla kozmetik arası bir nitelik taşıyan bu ürünler, hekimlerce de öneriliyor fakat SGK’nın ödeme listesinde yer almadıkları için ücretleri devletçe karşılanmıyor.
Dermokozmetik ürünlerinin üç önemli işlevi bulunuyor.
1- Kendi başlarına bir cilt probleminin çözümünde etken olabiliyorlar.
2- Tıbbi tedavinin yanında destek ürünü olarak kullanılabiliyorlar.
3- Tıbbi tedavinin öngörülen yan etkilerinin azaltılmasında veya önlenmesinde rol oynuyorlar.
Türkiye’de kesin bir bulgu olmasa da, en çok hassas ciltler için kullanılan dermokozmetikler satılıyor. Güneşten korunma, akne problemi yaşayan hassas cilt, saç bakım, anne ve bebek bakım ürünleri de önemli oranda pazarda pay sahibi.
Türkiye’de hızla büyüyen bu sektöre yatırım yapmak istiyorsanız elinizi çabuk tutmakta fayda var.