Eğer hayatta başarılı olmak istiyorsanız, en büyük korkularınızın üstesinden gelmeniz gerekmektedir.
Bazı korkularımız bizi diğerlerine oranla daha fazla zapt etmektedir. En korkunç olanları çok dar bir ceket giymişiz gibi hareket kabiliyetimizi kısıtlar ve en büyük hayallerimizi gerçekleştirmeyi imkansız kılar. Başarılı olabilmek için en baştan bu korkularınızla yüzleşmelisiniz.
Gerçekten başarılı olmak istiyorsanız, üstesinden gelmeniz gereken yedi genel korku şunlardır:
1. Eleştiri Korkusu
Birçok kişi başkalarının ne diyeceğinden ve ne düşüneceğinden endişelendiği için hayallerinin tam anlamıyla yaşamaktan çekinmektedir. Yakın zamanda bir üniversite öğrencisinden bir mektup aldım. Mektup kısaca şöyleydi: “Ailem yüksek lisans yapmamı istiyor, fakat ben kendi işimi kurmaya hazırım. Eğer şimdi okulu bırakırsam benim çıldırdığımı düşünecekler. Ne yapmalıyım?”
Bu birçok kişi için oldukça yaygın bir problemdir. Fakat diğerlerinin – buna kendi aileniz ve arkadaş çevreniz de dahildir – hakkınızda ne düşüneceğinden korkarak karar almak, hayatınızın geri kalanında peşinizi asla bırakmayacaktır. Bunun yerine, bu kişilerin başarılı olmanız halinde ne söyleyeceklerini bir düşünün. Söz konusu üniversite öğrencisi için benim tavsiyem kurduğu işte başarılı olması halinde ailesi onun hakkında ne düşünürdü buna kafa yormasıdır – seninle gurur mu duyarlardı? Peki ya bu şimdiye kadar aklına gelmiş olan en iyi fikir ise ne olacak? Bunun doğru olma ihtimali var.
2. Fakirlik korkusu
Çoğu kişi “hayatta kalma” modunda takılıp kalmıştır.
Geçtiğimiz günlerde birisi bana “26 yaşındayım ve bir ofis odasına tıkılıp kaldım,” diye yazmıştı. “Faturalarımı ödüyorum ve ortalama bir hayat sürüyorum, fakat şunu da biliyorum ki daha iyi bir işe sahip olabilirim ve tam potansiyelimi ortaya çıkarabilirim. Artık sıkılmaktan yoruldum ve kendi becerilerimi kullanmak istiyorum. Aynı zamanda parasız kalmaktan da çok korkuyorum. Benim için bir öneriniz var mı?”
Fakirlik korkusu oldukça ürkütücüdür. Yine de bu genç adam bana gönderdiği emailinde 10,000 liralık bir birikimi olduğundan da bahsetti ki bu kendisine en azından birkaç ay işsiz kalması halinde geçimini sağlamak ve bu zaman diliminde hayallerindeki iş olanaklarına bakması için yeterli olacaktır. Çoğu kişi monoton bir hayat tarzını benimser çünkü “yaşamak” yerine “hayatta kalmayı” tercih etmektedir. Fakir kalma korkusu sizi asla hayallerinizi gerçekleştirme hedefinden alıkoymamalıdır.
3. Yaşlılık (ve ölüm) korkusu
İnsanlar belli bir yaşa geldiklerinde hayattan zevk almayı bırakırlar. Bir keresinde Benjamin Franklin şöyle demiştir: “Çoğu kişi 25 yaşında ölür ve 75 yaşında gömülür.” Bazı kişiler için bu metaforik ölüm – sıradan, monoton bir hayat tarzına geçmeye karar verdiklerinde – 25 yaşından çok daha önce gerçekleşir. Bu kişiler artık hayallerini gerçekleştiremeyeceklerini düşünür ve bu yüzden erkenden pes etmeye karar verirler.
Kişi büyük bir kariyer değişimi gerçekleştirdiğinde, yaşlılık korkusu zarar verici boyuta ulaşabilir. Düşünce tarzı genelde şu şekilde gerçekleşir: “46 yaşındayım. Hayatımın tamamını sigortacılık yaparak geçirmişken, bu yaştan sonra benden emlakçılığı öğrenmemi nasıl bekleyebilirsiniz ki? İlaveten, her şey pürüzsüz şekilde gerçekleşmelidir, aksi halde ailemi nasıl geçindirebilirim?”
Sonuç olarak, yaşınız kendinize olan inancınızla karşılaştırıldığında çok daha az bir öneme sahiptir.
4. Başarısızlık korkusu
İşte bu an, birçok kişini kendisine “peki ya eğer” diye hayıflandığı andır. Herkes bu soruyu genellikle negatif şekilde sorar, şöyle ki: “Peki ya eğer bu yol işe yaramazsa ne olacak? Ya kimse bunu sevmezse? Peki ya başarısız olursa?”
Bunlar aslında yanlış sorulardır. Başarısız olabileceğiniz durumları düşünmek yerine, başarılı olabileceğinizi durumlara odaklanın! Başarılı olacağınıza odaklanmanız, başarısız olsanız veya hata yapsanız dahi, size bunu düzeltme imkanı sağlar. Unutmayın ki her işin ustası başlangıçta tam bir felaketti. O halde kendinize güvenin ve deneyin!
İlginizi çekebilir: Başarısızlık korkusunun üstesinden nasıl gelinir?
5. Diğerlerini gücendirme korkusu
Geçtiğimiz günlerde biri bana şöyle bir şey anlattı:
“ONLAR beni iş için arayana dek İnsan Kaynaklarını aramayacağım. Ayrıca, arama yaparak ben onları gücendirmiş olurum ve onların benim hakkımda bu işe mecbur olduğum hissine kapılmalarını istemem. Telefonun başında bekleyeceğim ve onlar beni geri arayacaklardır. Eğer işi alamazsam, demek ki bu iş kaderimde yokmuş diye düşüneceğim. Ve onları bir kez bile ararsam, bu şansımı zora sokar ve o işi bir daha asla alma imkanım olmaz!”
Bu yanlış bir yaklaşımdır. Ben kuvvetle inanıyorum ki, eğer insanlar hayallerini gerçekleştirmek istiyorlarsa, her hareketlerinde daha fazla seslerini çıkarmaları gerekmektedir. Çoğu kişi kendisini övmekten bunun diğerlerini gücendirebileceği ve kendisini “kibirli” biri gibi göstereceği korkusuyla çekinmektedir. Ancak siz kendinizi göstermediğiniz sürece kimse becerilerinizi fark etmeyecektir.
6. Kendini küçük düşürme korkusu
İster küçük bir topluluğa konuşma yapacak ister bir video çekecek isterse de başka bir şey yapacak olalım, kendimizi küçük düşürme korkusu ile sürekli olarak yapacaklarımızı erteleriz. Fakat karar alma becerimize daha fazla sadakat göstermeli ve yeteneklerimizi test etmeyi ertelememeliyiz.
Dünyadaki bazı muhteşem kararlar tamamen şans eseri alınmıştır. Zaman geçtikçe, insanlar orijinal planlarından vazgeçer ve başarıya giden yollarını arapsaçı haline getirirler. Kim olduğunuzu ve tarzınıza neyin uyduğunu bulun. Genellikle, kim olduğunuzdan ziyade kim olmadığınızı bulmakla başlayacaksınız. İçgüdülerinize güvenin ve doğru kararı aldığınıza emin olun, bunu her seferinde tekrar yapın. Eğer hiçbir şey yapmazsanız asıl o zaman küçük duruma düşmüş olursunuz.
7. Başarı korkusu
Çoğu zaman insanlar tam anlamıyla kendileri olmaktan korkarlar. Başarının tamamıyla bağıntılı olduğu gerçekten “kendini ifade etme” durumundan korkarlar. Diğerlerine bakarlar ve “Ya aslında bunu ben de yapabilirdim ” veya “Neden bu benim değil ki,” derler. Gerçekte ise, aynı seviyedeki ünü, parayı, bilinirliği ve sevgiyi kabul etmekten korkarlar.
Çoğumuza hayatta asla başarılı olamayacağımız öğretilmiştir. Çoğu aile hayatta başarılı olmanın imkansız olduğu inancına göre hareket eder, bu yüzden çocuklarını da motive etmezler. Başarının imkansız olduğunu kabul ederler, çünkü kendileri de başarılı olmamışlardır. Bu düşünce tarzını benimsemek yerine, hayatınızda çok büyük başarılar kazanacağınıza tüm kalbinizle inanın.
Günün sonunda, yukarıda bahsedilen korkuların hepsi inanç ve uygun bir amaçla üstesinden gelinebilecek korkulardır. Eğer ne istediğinizi tam anlamıyla bilir ve korkularınızı yenmek için gerekli adımları atarsanız, hayatta sürekli şüphe ve kararsızlık duyarak zapt ettiğiniz başarıları gerçekleştirmeniz işten bile değildir.