Şampiyonlar Ligi’ni kazandığınızda, kazanmanızın hemen ertesinde tekrar antrenmanlara başlamazsanız, kişisel veya şirket fark etmeksizin bu başarıyı bir daha tekrarlamanız imkânsızdır. Kazandığınızda, kaybettiğinizde, başardığınızda veya başarısız olduğunuzda her zaman başarıya aç olmalısınız. Bu sezon kupayı ister Real Madrid, isterse de Barcelona kazansın, eğer çalışmayı bırakırlarsa bir daha bu başarıyı tekrarlamaları mümkün değildir. Başarı devamlı dikkat ister ve onu kovalamayı bıraktığınız anda elinizden kayıp gider. Başarıya olan yaklaşımınız sizin için adeta mutlaka başarılması gereken bir zorunluluk, ölüm kalım meselesi, mutlak hedef, nihai amaç olmalıdır.
Müşterilerinize ne kadar başarıya aç olduğunuzu gösterin. Onların işletmesine ihtiyacınız olmadığı hissini onlara yaşatmayın. “Köprüyü geçene kadar ayıya dayı demek” şeklinde bir deyim vardır hani. İşte siz böyle bir davranışı burada uygulamayın! Bunun yerine, “İlerde bir daha aç kalmayacağınıza emin olacak kadar aç” davranmalısınız.
Sizi bugün iki şey yapmaya davet ediyorum:
1. Düşünce şeklinizi değiştirmelisiniz
Kimse kendisinden daha üstünmüş gibi davranan insanları sevmez, bu yüzden asla ama asla hiçbir müşterinize onlara ihtiyacınız yokmuş gibi davranmayın. Eğer onlara ihtiyacınız olmasaydı, zaten bu işte olmazdınız. Herkes kendileri için ekstra efor sarf eden kişileri sever ve diğerlerinin işlerine değer veren, bunun isteyen ve buna ihtiyacı olduğunu gösteren kişilere saygı duyar. Kibirli bir davranış şekli ile asla güçlü, sağlam, umut veren ve verimli bir girişim oluşturma imkânınız yoktur.
Neredeyse katıldığım her seminerde birisi bana yaklaşır ve şunu söyler; “Eğer bir işi istediğimi çok belli edersem, karşımdakine zayıf görünürüm diye korkuyorum.” Cevabım her zaman aynıdır: “Yapabileceğin en büyük hata, bu iş için çok aç olduğunu yeteri kadar göstermemek olur!” Eğri oturup doğru konuşalım: Tüm piyasada siz, müşterilere onların size duyduğundan çok daha fazla ihtiyaç duymaktasınız. “Onların bana, benim onlara olduğumdan daha çok ihtiyacı var” şeklinde bir yaklaşım her zaman başarısız olur; müşterilerinize sizden ve şirketinizden daha değerliymiş gibi davranın – çünkü gerçekten de öyledirler.
Her günün her anında hayatınız, verdiğiniz hizmetlere bağlıymış gibi davranın. Eğer birisine onun işlerini yapmayı gerçekten çok istediğinizi söylemek zorunda kalıyorsanız, o halde bu iş için yeteri kadar aç olduğunuzu gösteremiyorsunuz demektir! Aç olduğunuzu göstermek demek, sizin rekabetçi ve tutkulu birisi olmanız anlamına gelmektedir. Bu muhtemelen yoksulluğun veya geçmişteki yenilgilerin üstesinden gelme amacını taşıyabilir veya başarıya olan isteğinizin çok yüksek olmasından kaynaklanıyor olabilir. Hayattaki durumunuz ne olursa olsun, eğer zirvede kalmak istiyorsanız, daha fazla iş almak için ne yapılması gerekiyorsa yapmanız gerekmektedir.
2. Büyük adımlar atın
Geçmişte yaptıklarınız, bugünün piyasasında hiçbir anlam taşımamaktadır. Tarih geçmişte alanlarında birinci olan firmalarla doludur, fakat bunların çoğu şimdi sadece tarihin tozlu sayfalarında bir hatıra olarak kalmıştır.
Tüm enerjinizi, zamanınızı, yaratıcılığınızı ve kaynaklarınızı hedeflerinize ulaşmak için harcayın ve o kadar ileri bir seviyeye gelin ki zirveye olan yolculuğunuz sırasında rakiplerinizin işlerini de ele geçirin. Girişimcilik dünyası, dünyanın en acımasız savaş meydanıdır; kendini beğenmişliği ve geçmişe takılıp kalmış kişileri asla affetmez. Müşteriler bahanelere, zamanlamalara, sebeplere, reytinglere, düne, pozisyona değer vermezler; onlar sadece sonuçlara değer verirler.
Tüm beklentileri aşın, müşterinin işlerini gerçekten çok istiyormuş gibi davranın—ve bunu kazanmak için elinizden geleni ardınıza koymayın(tabii ki etik ve profesyonel çerçeve içerisinde). Eğer müşterilerinize sizi sevmeleri için yeterli sebepleri sağlarsanız, onlar için ne gerekiyorsa yapacağınız hissini verebilirseniz, sürekli yardımcı olursanız ve asla pes etmezseniz, ne iş olduğu fark etmeksizin sizinle iş yapmak isterler.
Şahsen, vereceğim işi yapmak için sürekli olarak aç olduğunu gösteren kişiye, her şartta destek vermek için elimden ne gelirse yaparım. Bu açlığı gösterdiği sürece, o kişiyle olan bağımı korurum ve bunun sadece bana özgü bir durum olduğunu düşünmüyorum. Çoğu kişi kendisine ilgi gösterilmesini ve el üstünde tutulmayı ister; bu tür bir hizmeti sağlayan kişiye çok derin ihtiyaç duyarlar.
Elinize geçen her fırsatta büyük bir memnuniyet ve minnettarlık göstermelisiniz. Onlara işlerini yapmayı ne kadar istediğinizi göstermek için gerekirse takla atın, yan yatın—ve hatta amuda kalkın. Geçmişteki başarılarınızın size yanlış bir güven hissi vermesine ve artık daha fazla başarıya ihtiyacınız olmadığı hissi vermesine izin vermeyin. Her zaman dikkatiniz geleceğe yönelmiş olmalıdır.
Her zaman ve hiç durmaksızın işletmenizi büyütmeye olan açlığınızı ve tutkunuzu, müşterilerinize ilgi göstererek açığa vurun. Durmaksızın iş takibi yapın ve yeni müşteriler bulmak için elinizden gelen tüm gayreti gösterin. En önemlisi de, ne iş yaparsanız yapın başarıya her zaman aç olun!
