Dünyanın farklı noktalarından seçilen bu 11 iş fikri yeni fırsatlar yakalamanıza yardımcı olabilir. Umarız ki siz de bu konseptleri bizim kadar etkileyici bulursunuz.
1 – Herhangi bir objenin rengini kopyalayabilen akıllı kalem
Son 12 aydır maker hareketinde ( maker movement ) inanılmaz gelişmeler oluyor. Fictiv gibi hizmetler ürün prototiplerini 3 boyutlu yazıcılarla hızlı bir şekilde üretiyor ve aynı gün içinde gönderiyor. Prototip çalışmalarını hiç olmadığı kadar kolaylaştıran bu tür şirketler 2015 yılında amatör tasarımcıların sayısını arttıracağa benziyor. Geçen yılın maker hareketinin en şaşırtıcı ürünü Scribble isimli kalemdi. Scribble, renk sensörü ve kalem ucuyla dikkat çekiyor. Scribble’ın mürekkep ve dijital (Stylus) olmak üzere iki versiyonu var. Taşıdığı 16-bit RGB renk sensoruyla çevrede bulunan fiziksel objelerin rengini algılayabilen Scribble’ı kullanmak oldukça kolay. Scribble’ı kullanmak için yapmanız gereken tek şey kullanmak istediğiniz rengi seçmek için kalemi bir objeye doğru tutmak ve tarayıcıya basmak. Kalemin içerisinde cyan, sarı, magenta, beyaz ve siyah renklerden oluşan beşli yeniden doldurulabilir bir kartuş var. Nesneyi tarayan kalem istenilen rengi kopyalamak için her rengi doğru miktarda karıştırıyor ve kullanıcıların anında çizim yapmasını sağlıyor.
İş fikri hakkında daha detaylı bilgi almak için lütfen tıklayınız.
2 – Masaya dönüşen okul çantaları
Geçen yıl geri kalmış bölgelerdeki sorunlarla mücadele etmek için geliştirilen iki proje oldukça dikkat çekti. Bu projelerden ilki Hindistan’daki Aarambh isimli projeydi. Proje kapsamında atılmış mukavva kutulardan açıldığında küçük masalara dönüşen okul çantaları yapıldı. Çantalar, yerde oturan ve yerde yazı yazan çocukların duruşunu geliştirmek ve rahat etmelerini sağlamak için tasarlandı.
İki problemi aynı anda ele alan Repurpose isimli projede de eski poşet torbalardan %100 dönüştürülmüş sırt çantaları tasarlandı. Sırt çantasının üst kısmına yerleştirilen küçük güneş paneli öğrenciler okula giderken güneş enerjisi depoluyor. Eve geri döndüklerinde çanta küçük bir lambaya 12 saat boyunca güç sağlayacak yeterlilikte oluyor. Bu sayede öğrenciler zararlı gaz lambaları kullanmadan geceleri ödevlerini tamamlayabiliyor.
İş fikri hakkında daha detaylı bilgi almak için lütfen tıklayınız.
3 – Hayat kurtaran insansız hava aracı: Ambulance Drone
İnsansız hava araçları 2015’de daha da yaygınlaşacak gibi görünüyor. Distribütörlerden ürünü geniş ölçekli kullanmaya başlamalarını bekliyoruz. Drone, hem sağlık hem de teknoloji açısından en ilginç ürünlerden biri. San Francisco eczacılığın geliştirdiği QuiQui, Drone aracılığıyla 7/24 ilaç ve reçete gönderimi yapıyor. Alex Monton’un geliştirdiği insansız hava aracı Ambulance Drone oldukça dikkat çekti çünkü acil durumlarda gönderilmek üzere özel olarak tasarlandı. İçinde kompakt defibrilatör (şok cihazı), ilaç ve suni teneffüs malzemeleri ve aynı zamanda gerekli diğer gereçler var. Ambulance Drone olay yerine vardıktan sonra çağrı insansız hava aracının içine yerleştirilmiş olan hoparlörlere aktarılıyor. Bu sayede acil durum müdahale ekibinin sesli rehberliğiyle hastaya yardımcı olacak kişiye hastayı kurtarma pozisyonuna nasıl getireceği ve şok cihazını nasıl hazırlayacağı aktarılıyor.
4 – Hızlı Okumanın En Kolay Yolu
Spritz isimli mobil uygulamanın arkasındaki ekip, insanların metin akışı sistemini kullanarak dakikada 600 kelime okuyabileceğine inanıyor. Göz, metin satırlarını taradığı için gözün hareketleri okuyucuların birçoğunu yavaşlatıyor. Bu teoriden yola çıkarak geliştirilen Spritz bütün kitabı küçük, 300 piksel genişliğinde bir alana sığdırıyor ve her kelimeyi saniyenin çok küçük bir kısmında yanıp söndürüyor. Bu oldukça etkileyici bir uygulama ve önümüzdeki birkaç yıl içinde bu tarz uygulamaların sayısı artacak gibi görünüyor.
Dikkat çeken bir başka yenilikçi teknoloji ürünü de FingerReader. Görme engelli kişiler için MIT tarafından geliştirilen FingerReader yüzük gibi parmağa takılıyor. FingerReader yazılı metinleri tarıyor ve sesli bir şekilde okuyor. Bu yenilik sayesinde görme engelli kişiler hala kör alfabesiyle yazılmamış bilgi kaynaklarına erişebilecek.
İş fikri hakkında daha detaylı bilgi almak için lütfen tıklayınız.
5 – Dünyanın ilk aile robotu: Jibo
2015’de “nesnelerin interneti” hareketi daha da kuvvetlenecek ve sanal sayfalarda ilginç akıllı cihazlar göreceğiz. Üzerine konan yiyeceği algılayan ve tarif önerileri sunan masayı ve yangın alarmını akıllı hale getiren 9 voltluk akıllı pil Roost’u duymuşsunuzdur. Roost, önümüzdeki birkaç yıl içinde daha sık göreceğimiz güçlendirilmiş akıllı cihaz trendinin en dikkat çekici örneklerinden biri.
Nesnelerin interneti hareketinin yükselişe geçmesiyle kullanıcıların bütün cihazları kontrol etmesine yardımcı olacak akıllı ara yüzlere olan ihtiyaç arttı. Kullanıcıların evleriyle konuşarak talimatlar verdiği Homey sistemi harika bir yenilik olsa da Jibo hepsine fark attı. Pixar’ın animasyon lambası ve R2-D2’nin karışımı olan Jibo, akıllı asistan hizmeti sunmak için yüz tanıma ve doğal dil işleme teknolojisi kullanıyor. Farklı sesleri ve yüzleri öğrenen Jibo kendisiyle kiminle konuştuğunu anlayabiliyor ve Siri’ye benzer sesiyle cevap veriyor. Ev sahiplerinin tercihlerini ve alışkanlıklarını öğreniyor ve diğer akıllı aletlerle senkronize edilebiliyor.
İş fikri hakkında daha detaylı bilgi almak için lütfen tıklayınız.
6 – Paylaşımcı toplum ruhunu canlandırmanın yeni yolu: posta kutusu etiketleri
Hiçbir fikir bu kadar basit veya düşük teknolojili olmazdı. İsviçre merkezli bir proje olan Pumpipumpe komşular arası eşya paylaşımını teşvik eden harika bir fikir. Küçük ve mavi kareler şeklinde olan etiketlerin üzerinde bisiklet pompası, çim biçme makinesi, mutfak tartısı, çocuk oyuncakları ve hatta internet erişimi ve süslü kostümlerde dahil bir sürü illüstrasyon var. Kiracılar veya ev sahipleri paylaşmak istedikleri eşyanın etiketini posta kutusuna yapıştırıyor. Yoldan geçenler ihtiyaç duydukları eşyanın etiketini gördüklerinde komşularının kapısını çalıyor. Bu yenilikle ilgili güvenlik endişeleri olsa da güvenilir komşuları olanlar için oldukça faydalı bir fikir.
7 – Titreşimler göndererek kullanıcılara rehberlik eden ceket
Giyilebilir teknoloji yenilikleri şaşırtmaya ve dikkat çekmeye devam ediyor. Geçen yıl kullanıcıların kol yakalarıyla ödeme yaptıkları takım elbiseyi ve içinde yer alan sensörler aracılığıyla kas gelişimi ve teknikleriyle ilgili detaylandırılmış kesin bilgiler sunan spor kıyafetinin tanıtımlarını gördük. Dikkat çeken bir diğer yenilik de insanların telefona veya haritaya bakmadan sokakları gezmesine yardımcı olan Navigate Paris isimli ceketti. Kullanıcılar ceketi akıllı telefonlarıyla senkronize ediyor ve daha sonra ilgili uygulamaya gitmek istedikleri varış noktasını yazıyor. Ceket kollara küçük titreşimler göndererek kullanıcıları yönlendiriyor. Kullanıcılar telefona veya haritaya bakmadıkları için yürürken etraftakilere göz atabiliyor ve kaza riski azalıyor.
Giyilebilir teknoloji trendleriyle ilgilenenler insanların kendi giyilebilir teknolojilerini yaratmalarına yardımcı olan Mbientlab geliştirdiği küçük Bluetooth çipini inceleyebilir.
8 – Takip bileziği ile çocuğunuzu plajda takip edin
Geçen yıl bazıları gerçekten yenilikçi olan pazarlama kampanyaları gördük ve en etkili olanları yazılı medyadan çıktı. Bunlardan biri Brezilya merkezli C&A’nın yarattığı ve okuyucuların basılı yayına gömülmüş tuşlara basarak Facebook’daki ürünleri beğenmesini sağlayan “Like Ad” isimli dergi reklamı kampanyasıydı.
Ancak geçen yılın en dikkat çekici kampanyası Brezilya’da başlatılan Nivea kampanyasıydı. NIVEA Sun Kids dergi reklamının olduğu sayfaya ebeveynlerin kolayca çıkarabildiği bir takip bileziği yerleştirildi. Aileler dergiden ayırdıkları takip bileziğini çocuklarının koluna takıyor ve çocuklarının uzaklaşabileceği maksimum mesafeyi ayarlıyor. İndirilen akıllı telefon uygulaması sayesinde aileler çocuklarının uzaklaşabileceği maksimum mesafeyi ayarlıyor ve çocuklar bu mesafeyi aştığında uyarı geliyor Bu kampanya hem arkasındaki teknolojiyle hem de Nivea’nın marka konumunu “koruyucu” olarak desteklemesiyle oldukça dikkat çekti.
İş fikri hakkında daha detaylı bilgi almak için lütfen tıklayınız.
9 – Yoğun olmayan saatlerde toplu taşıma sistemlerini kullananları ödüllendiren uygulama
Şehirler her geçen gün daha da kalabalıklaştığından tıklım tıklım olan toplu taşıma sistemleri için çözümler sunan yeniliklere ihtiyaç var. Singapur merkezli Urban Engines de bu problemle mücadele etmek için geliştirildi. Urban Engines’e üye olan Singapurlular gezdikçe ödüller kazanıyor. Yoğun olan saatlerde gezdiklerinde her kilometre için bir puan alırken yoğun olmayan saatlerde gezdiklerinde bu sayıyı üç katına çıkıyor. Kazanılan puanlar daha sonraki yolcuklarda kullanılabilecek indirimlere dönüştürülüyor. Urban Engines yoğun olan saatlerde yapılan gezilerin %7-%13 arasında azaldığını iddia ediyor.
Benzer bir yaklaşım olan Amerika merkezli Ohmconnnect uygulaması da kirli enerji istasyonları evlerine hizmet verirken cihazlarını kapatan kullanıcılara ödüller veriyor. Uygulama enerji kullanımını azaltmaları için kullanıcıları uyarıyor ve bunu yapanlara nakit ödüller veriyor.
10 – Müşterilerine hem para hem de sağlık sunan banka
Giyilebilir teknoloji sayesinde insanlar hiç olmadığı kadar veri üretebiliyor. Tüketiciler kullanabildikleri bu veriyi oldukça faydalı buluyorlar. Finansal ve sağlık arasında bağlantı kuran bu tür yenilikler oldukça dikkat çekici ve ilham verici.
Sağlık sigortası şirketi Harvard Pilgrim Health Care’ın EatRight Rewards isimli projesinde çalışanların gıda alışverişi alışkanlıkları izleniyor. Proje kapsamında, süpermarketten meyve ve sebze alan çalışanlara nakit bonuslar sunuluyor.
Rusya’daki Alfa-Bank’da benzer bir kampanya yürüterek spor yapan müşterileri için yıllık %6’lık en yüksek faizi oranını veren bir fitness hesabı yarattı. Ancak fon transferi sadece bu hesaba yapılıyor ve faiz oranından faydalanmak isteyen kullanıcıların Jawbone, RunKeeper veya Fitbit fitness takip cihazlarını bankayla senkronize etmeleri gerekiyor. Her adım için kullanıcıların hesabına 1 ila 5 cent arası para transferi yapılıyor.
İş fikri hakkında daha detaylı bilgi almak için lütfen tıklayınız.
11 – İneklerdeki metan gazından yeşil enerji üretiliyor
Son bir yılda bir sürü tuhaf yenilik de yapıldı. Ölen kişilere benzeyen 3 boyutlu kül kapları şaşkınlıktan gözlerimizin fal taşı gibi açılmasına neden olsa da inekler için tasarlanan metan sırt çantaları yılın en tuhaf yeniliği oldu. Atmosferde dolaşan metan gazı çevreye ciddi zararlar veriyor. Her inek her gün 1,200 litre gaz ( çeşitli gazlar ) üretiyor ve her sırt çantası bu 1,200 litrelik gazı toplamak için tasarlandı. Laboratuarlara gönderilen gazlar ayrıştırılıyor ve 250-300 litre metan gazı elde ediliyor. Daha sonra bu gaz sıkıştırılıyor ve kullanıma hazır bir şekilde konteynırlarda depolanıyor. Tuhaf bir yenilikmiş gibi görünse de oldukça ciddi bir problemi ele alıyor.
İş fikri hakkında daha detaylı bilgi almak için lütfen tıklayınız.
Tuhaf ve eğlenceli olan bir diğer iş fikri de Somebody adlı uygulama. Somebody yazılı mesajları ilgili alıcıya göndermiyor. Bunun yerine göndermek istediğiniz kişinin yakınlarındaki bir yabancıyı seçiyor ve bu yabancı da mesajı sözlü olarak ilgili alıcıya iletiyor.
Dünyanın dört bir tarafından en heyecan verici ve şaşırtıcı iş fikirlerini siz değerli okuyucularımız için araştırmaya devam edeceğiz. Sevgi ve para ile kalın…
Çok güzel paylaşım. Yazılarınızı ilgiyle takip ediyorum. Teşekkürler.